Oğuz Atay, o yıllarda bütün gençliği delirtti. Tutunamayanlar, sayfalarında anlatılan insanları reddederek, sonraki kuşak için yazılmıştı adeta. Gizliden gizliye kutsal kitaplara özenen, karmaşanın mistizmine nazire yapan bir dokusu vardı. Tutunamayanları okuyup sindirip benimseyip de tutunan olmamıştır. Onlar Selim'dir. Tutunmayı gururlarına yedirememişledir. Okuyup sindirip benimseyip her şeye rağmen tutunanlar ise Turgut'lardır: Hayat disiplinini alaya alır, şakaya vururlar. Bu büyük önyargı, benim gibi düşünenlerin eline silah gibi tutuşturulmuştu. O silahı taşımak, kendimizi güvenlik altında hissetmemizi sağlıyordu ve 'asrî ile çağdaş arasındaki farkı görmemiz için bulunmaz nimetti.
Sevmeyi bilmeyen bir türüz. Amaçsız öldürmeyi kutsayan bir tür. Bunu kabullenmeyi kutlamak varken, yılbaşı, yol
başı da neyin nesi?!
Yine de meraklısına, iyi yıllar!