Ne denli çok televizyon izlersen, dış dünyayı her köşe başında ayrı bir kötülük ve tehlikenin pusuya yattığı, suçun kol gezdiği, gettolaştırılmış bir yer olarak görme olasılığın da o denli çoktur.
Satın aldığımız kitaplar, yediğimiz yemekler, yaptığımız işler, gittiğimiz yerler, kullandığımız araçlar, yaşadığımız kentler, yayınladığımız video ve bloglar, tüm bu kişisel veriler ve daha fazlası doğrudan şirket çıkarlarının tasarrufundadır.
İnsanların günlük rutinleri enerji ve heyecanlarını öylesine tüketir ki, bir şarkı, bir film ya da başka bir şey salt zevk olarak kalır, tekrar bir çaba gerektirmemelidir...