Batı'nın İslam'a karşı beslediği bu eski, bu dinsel kökenli kinin, dini düşüncenin, Batılı insanın hayatındaki yerini nerdeyse büsbütün kaybettiği bir çağda dahi bilinç altında sürüp gelmesi tarihin bir cilvesi, bir ince alayı olsa gerek. Fakat bu durum yine de göründüğü kadar şaşırtıcı değil. Çünkü biliyoruz ki, kişi kendisine çocukluğunda verilen dinsel inançları yüzeyinde bütünüyle yitirse bile, kökenleri bakımından irrasyonel planda kişinin bütün sonra ki hayatı boyunca etkili olmakta devam ederler...