''Müslümanlar değildi İslam'ı yücelten, büyük kılan; tersine İslam'dı müslümanları yücelten. Ama ne zaman ki, İslam onlar için bilinçle izlenen bir hayat programı olmaktan çıkıp da bir alışkanlık haline geldi, işte o zaman uygarlıklarının temelinde yatan yaratıcı dinamizm de yok olup yerini uyuşukluğa, kısırlığa ve kültürel yozlaşmaya bıraktı.''
Bize ölümden sonraki hayata inanmayı öğreten felsefeciler ve peygamberler değildir; onların bütün yaptığı, insanlık kadar eski fıtrî bir kavrayışa biçim ve manevî içerik kazandırmaktır.
Batı'nın İslam hakkında bugün duyup düşündüğü şeyler,haçlı seferleri sırasında oluşan izlenimlerden ,daha teknik bir deyimle dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır.
Haçlı seferlerinin yol açtığı yıkım, sadece silahlı bir çatışma olmakla sınırlı değildi. Bu yıkım, her şeyden önce ve her şeyden çok entelektüel bir yıkımdı; İslam öğreti ve ideallerini bilerek çarpıtmak, yanlış yorumlamak yoluyla İslam dünyası hakkında batılı zihinlerde yol açılan entelektüel bir zehirlenme...