"Razê dehrê ji sipihrê tu nizanî ji cedel
Hîkmeta Dawer e tu ji hîkmetê Dawer meke behs"
(Cedel yoluyla anlayamazsın feleklerin seyrinden âlemin sırlarını
Allah'ın takdir ve hikmetidir, hikmetinden söz etme artık.)
Mela'ya göre sevgilinin yüzü, Tanrı'nın güzelliğinin bir aynası ve yansımasıdır. Yüzdeki her bir unsur, onun isim ve sıfatlarının karşılığıdır. Ona göre, sevgilinin güzelliği, Tanrı'nın nurunun bir aynasıdır. Mela, yüzün Tanrı'nın varlık ve tecellisinin en berrak ve açık kanıtı olduğunu düşünür. Onun düşüncesinde yaratılış bir sırdır. Bu sırrın işaretleri insan yüzünde gizlidir. Yüz, hem Tanrı'nın cemalinin bir aynası hem de varoluş âlemindeki birlik ve çokluk ilişkisinin bir açıklayıcı unsurudur. Buna göre yüz; birliği, yüzün üzerindeki bazı unsurlar ise; birlik ve çokluğu sembolize etmektedir. Böylece mutlak birlik içinde birlik ve çokluk ilişkisi ortaya çıkar. Ama sonuç itibariyle bir de birdir, çok da birdir. Mela bu düşüncelerini şu şekilde ifade etmiştir:
Min nezerek li husn û cemala te kir
Ayineyek di mi ji nûra Celîl
(Bir kez nazar gezdirdim hüsn-ü cemaline Celil olan Allah'ın nürundan bir ayine gördüm)
Ji vî teqwîmê insanî nezer da sirrê subhani Fehaze'l-wechu min ecla berahînin we ayati
(İnsanın bu güzel yaratılışında apaçık bir süphani sır var
Delillerin ve ayetlerin en parlağıdır şüphesiz bu güzel yüz)
Me ra j' ewwel çi bir xamî kişand axir bi bednamî Ji rengê Se'dî û Camî ji şuhret pê hisîn 'amî.
Kalemin hakkımızda neler yazdığını bilir misin ezelde?
Sonunda kötüye çıkardı adımızı Sadi ile Câmi'nin aşktaki şöhreti gibi âleme ifşa eyledi bizi.
Mela'nın divanının ortak teması şüphe yok ki aşktır. Aşk, onun hem varlık görüşünde başvurduğu ontolojik bir anlam, hem de hakikati araştırmada epistemolojik bir kavram ve aynı zamanda şiirine yansıttığı derin mistik tecrübe ve estetik anlayış olarak şiirine hakim bir konudur. Bu sebeple çeşitli tarihi aşk hikayelerine ve aşk konusunda öne çıkan edebiyat, tasavvuf ve mitoloji alanındaki tarihsel isimlere ve unsurlara sembolik anlamlarıyla divanında çokça yer vermiştir.