Bizler zayıfız ve korkak, en kötüsü de, bezginiz, bezgin.
Bizler kör ve dilsiziz, gözlerimizi, kendi ellerimizle örtüyoruz, boğazımız, kendi çığlıklarımızla tıkanmış.
Acımızı dindirmeyi bilmiyoruz, onu yalnızca başkalarına geçirmeyi, miras bırakmayı biliyoruz.
Ayrı ayrı, seke seke, bir garip ilerliyoruz: Bir ayağımız kendi küçük öykülerimizin, öbürü, yüzyılın tarihinin içinde.