" Ne düşünüyorsun ? "
Ayağa kalktı. "Eğlenceli bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Her şeyin sürekli olarak kasvetli ve sıkıcı olmasına gerek yok,biliyorsun. "
Tek kaşımı kaldırdım. "Benim ölü olduğumu unutmadın, öyle değil mi? "
Fantastik kitaplar arasında Keşfedilmediği için üzüldüğüm bir kitap daha. Meleklerin Gölgesi okuduğum ilk fantastik romanlardan biriydi. Konusundan bahsetmeyeceğim, bunun iki sebebi var: birincisi, spoiler vermeden pek anlatamayacak olmam. İkincisi de okuyalı çok uzun zaman oldu ve bu nedenle yanlış bir şey yazmak istememem.
Kişisel fikrime gelecek olursak, melekleri konu alan bir kitap ve çoğu melek kitabından farklı olarak, bir klişelerden arınma süzgecinden geçmiş sanki. Hiç sıradan değildi, karakterleri de çok sevmiştim, son derece akıcı bir dili vardı ve şaşarak okumuştum, heyecanla bir sonraki bölümde neler olacağını merak etmiştim.
Küçük yaştakilere güzel bir okuma alışkanlığı kazandırabileceğini düşünüyorum. Farklı bir fantastik kitap okumak isterseniz mutlaka okuyun :)
Kitapta ölüm meleği olan Finn'in, insan olan Emma'yla aşkını okuyoruz. Emma aslında Finn'in yaklaşık otuz yıl önce sevdiği bir kızın reenkarnasyona uğramış hali. Finn'in yaptığı bir hata yüzünden başı derde giriyor ve Finn onu korumaya çalışıyor. Bazı kuralları çiğniyor. Melek kitaplarını seviyorsanız beğeneceğiniz çerezlik bir kitap.
Fantastik öğelerle süslenmiş bir aşk kitabıydı. Okuyan kişiye çok bir katkısı olmaz ama keyifli dakikalar yaşatır. Eğer reading slumlpta iseniz size ilaç gibi gelir çünkü 400 sayfa olmasına rağmen bir günde bitirebilirsiniz.