"Gereksinim kendini aşkla örter ama gereksinim... gereksinim asla aşk değildir. Sana ihtiyaç duyana karşı daima dikkatli ol. Gereksinimin ardında daima bir eksiklik vardır..."
"Ben bir kızım. Sen de bir oğlansın. Şimdi her şey anlaşıldı mı?"
Ağzının bir köşesi seğirdi. "Cinsiyet dersi için teşekkür ederim. Oğlan kız konularında hep kafam karışmıştır."
-Aşkı öğrenmek istemiyorum.
-Ama öğrenmelisin, çocuğum. Aşkı öğrenmelisin. İnsanların aşk için yapacaklarını. Bütün gerçeklerin yolu aşka çıkıyor, değil mi? Öyle ya da böyle. Aşkla gereksinim arasında bir fark vardır. Bazen hissettiklerin anlıktır, uyum ya da mantık yoktur. İki kişi birbirini bir odada görür ya da kazara birbirlerine değerler. Ruhları, o kişinin kendilerinin olduğunu anlar. Zamanın bunu göstermesi gerekmez. Ruh daima... bunun doğru mu yanlış mı olduğunu bilir.