"Ben şeyh değilim ve o yüce mertebeye lâyık olmaktan uzağım. Yok, şeyhlik, zamanımızda gördüklerimin hâli demekse, ona da tenezzül etmekten münezzehim."
Seyyid Abdulhâkim Arvasi Hz.
Sehl bin Abdullah Tüsterî, Abdullah Mubârek'in derslerine devam ederdi. Bir gün: "Artık senin dersine gelmeyeceğim. Çünkü, bu gün gelirken, senin câriyelerin dama çıkmış beni çağırıyorlardı. Benim Sehlim, Benim Sehlim diyorlardı. Bunların terbiyesini vermiyor musun" dedi.
Abdullah bin Mubârek, o gece, talebesini toplayıp: "Sehl'in cenaze namazına gidelim" dedi. Gidip, vefât etmiş buldular. Vefâtını nereden anladınız dediklerinde: "Benim câriyem yok. O gördükleri Cennet hûrileri idi. Onu Cennet'e çağırıyorlardı" dedi.