HALİT BİN VELİD
İslâm’ın büyük kumandanı Halid bin Velid’in, savaşın kı-zıştığı hengâmede başındaki sarığına bir mızrak ucu değmiş ve sarığı miğferi ile beraber düşman saflarının arasına doğru yuvarlanmıştı.Her şeyi bırakıp sarığın peşinden koşmaya başladı. “Ey kumandan, kendini tehlikeye atıyorsun!” dediler. “Ne ehemmiyeti var?” dedi, “Yıllardan beri sarığımın içerisin-de Resûl-i Ekrem’e (sas) ait üç tane kıl taşıyordum,düşmanın eline geçer diye korktum.”
* * *
O büyük kumandan, Hazreti Muhammed gibi bir Peygambere sevginin ve saygının gereğini ders veriyor, O’nu delicesine seviyor, canından aziz bildiğini bu hâdise ile bir kere daha gösteriyordu. Belki de zaferlerinin arkasında O’na ait bir parçayı taşıyor olmanın lütfunu görmekteydi. O sevgi ve alâka olmasa idi, O’na (sas) ait âsâr bugüne kadar muhafaza edilemezdi.
İnsan karanlığa mum yakmalı, yangın çıkaranlarla söndürenler arasında tarafsız kalmamalı, iyiliğin kötülüğe galebesi için elinden geleni yapmalıdır. Tabi, kötülüğe kötülükle mukabele ederek değil, güzelliği yaşayıp, tavsiye ederek...
İnsanlar, karanlığa bir mum yakmalı, yangın çıkaranlarla söndürenler arasında tarafsız kalmamalı, iyiliğin kötülüğe galebesi için elinden geleni yapmalıdır. Tabii, kötülüğe kötülükle mukabele ederek değil, güzelliği yaşayıp, tavsiye ederek...