"Mesih Karşıtı" Nietzsche’nin yalnızca kendi kültürüne yönelttiği bir meydan okuma değildir, evrenseldir. Zira teşhis edilen, bu çağ ve bu coğrafyada da iyi tanıdığımız, dünyaya alacaklı gibi gelmiş hınçlı tavırdır; bu tavrın, en ulvi kavramların arkasına saklanmasıdır; bu tavırdakilerin bir yandan yaşadığımız gerçekliği kötüleyip diğer yandan da yaşadığımız dünyanın ihyasını, gerçekliğin ötelerinde olduğunu iddia ettikleri bir âlem adına engellemesidir. Nietzsche’ye göre her şey altüst olmuştur, bir “din adamı” tipi yaşamda güzel olan ne varsa “şer” ilan etmektedir. Nietzsche bunu değiştirmek ister. Dolayısıyla, Mesih Karşıtı, Nietzsche’nin ilk düşündüğü başlıkla "Umwerthung aller Werthe", “tüm değerlerin tepetaklak edilmesi”dir; yaşamın, doğanın, canlılığın, dansın, neşenin, kahkahanın, beden onayının, müziğin, bilimselliğin insan yaşam ve kültüründe en tepelere yerleşmesini sağlamak, hayata “evet” demektir.