Meslek Rehberliği Ve Danışmanlığına Giriş

Yıldız Kuzgun

Meslek Rehberliği Ve Danışmanlığına Giriş Sözleri ve Alıntıları

Meslek Rehberliği Ve Danışmanlığına Giriş sözleri ve alıntılarını, Meslek Rehberliği Ve Danışmanlığına Giriş kitap alıntılarını, Meslek Rehberliği Ve Danışmanlığına Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ancak bir ülkenin gelişmesi kadın nüfusunun eğitimli olması ölçüsünde gerçekleşebilmektedir .
çoğumuz bunu deneyimleyerek öğrendik
Dökmen (1991) ve Bilgin (1992) yaptıkları araştırmalarda ana babaların çocuklarını çok az tanıdıklarını hatta babaların yanlış tanıdıklarını saptamışlardır.
Reklam
Bir kimsenin hangi alandaki yetenekleri pekiştirilirse o alana ilişkin yetenekleri gelişecektir. Erkek çocukların kendilerini çok değişik alanlarda sınamalarına , rahat ve özgür olmalarına olanak verilmekte, mekanik oyuncaklarla oynamaları teşvik edilmektedir. Kızlardan daima uyum ve itaat beklenmesi, onların kendilerini daha dar ve kısıtlı bir alanda gerçekleştirmek zorunda kalmalarına, muhtemelen bu yüzden küçük ayrıntılara daha fazla ilgi göstermelerine yol açmaktadır.
Ana babaların çocuklarına sağlıklı bir rehberlik yapabilmeleri için , her şeyden önce , çocuklarının özünü anlamaya çalışmaları ve o öze uygun bir gelişme planı tasarlamaları gerekmektedir .
Ana babadan psikolojik ayrılma gelişim görevini yerine getirebilen kişinin tutum ve değerleri ana babasınınkinden farklılaşır, kendini ana babasının gözü ile görme eğilimi azalır, güçlü ve zayıf yönlerini , kendini inceleyerek değerlendirir ve doğasına uygun bir yaşam yolu çizebilir. Bunu gerçekleştiremeyen kişiler ana babalarının uzantısı gibi yaşarlar.
muhtemelen değil kesinlikle.
Giderek, sosyalleşme süreci boyunca kızların uysal, yumuşak, duyguları denetim altında tutma davranışları, erkek çocukların ise yarışmacı, atak ve atılgan davranışları pekiştirilmektedir. Muhtemelen bu eğitim farkı kız ve erkek çocukların yöneldikleri serbest faaliyet türlerini ve dolayısıyla gizilgüçlerini geliştirecekleri alanları belirlemektedir .
Reklam
Rogers (1959) yaşantılara açık olmayı, kendini gerçekleştiren kişilerin en önemli özelliği olarak görmüştür.
Olgun bir kişiliğin en önemli göstergesi kendini bilmektir. Kendini bilen kişi ne istediğini ve isteklerinin ne kadarını elde edebilme gücüne sahip olduğunu doğru değerlendirebilen kişidir.
Yeteneklerin çevre ile etkileşimi sonucunda geliştiği bilinmektedir. Bir kimsenin hangi alandaki davranışları pekiştirilirse o alana ilişkin yetenekleri gelişecektir. Erkek çocuklarının kendilerini çok değişik alanlarda sınamalarına, rahat ve özgür olmalarına olanak verilmekte, mekanik oyuncaklarla oynamaları teşvik edilmektedir. Bu da onların soyut düşünme güçlerinin ve mekanik yeteneklerinin geliimesine yardımcı olacaktır. Kızlardan daime uyum ve itaat beklenmesi, onların kendilerini daha dar alanda gerçekleştirmek zorunda kalmalarına, muhtemelen bu yüzden küçük ayrıntılara daha fazla ilgi göstermelerine yol açmaktadır. Bu nitelikler kızların okulda erkeklerden daha başarılı olmalarını sağlamaktadır.
Değerle gelişiminde ilgilerde olduğu gibi, çevrenin özellikle aile çevresimin çok önemli rol oynadığı gözlenmektedir. Çocuk hangi değerin egemen olduğu aile ortamında yetişmişse genellikle o değeri bemimsemektedir. Örneğin iyi eğitim görmüş, varlıklı ailelerin çocukları sosyal saygınlık değerine önem vermekte ve bunu sağlayacak mesleklere yönelmektedir.
Reklam
Sizin belirlediğiniz iyi hayat çocuğunuz için iyi olmayabilir.
Sayfa 169Kitabı okudu
Çocuk çalışmanın erdemini öğrenmeli, topluma yararlı olan ve iyi bir şekilde icra edilen her mesleği onurlu bir uğraş olarak değerlendirmelidir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Bir işi başarı ile sonuçlandırabileceğine inanma, kişi için bir tür güdü işlevini görmekte; hem işi başlatmada hem de o işi başarı ile sonuçlandırmada olumlu etki yapmaktadır.
Eğer bireyler, temel fizyolojik gereksinmeleri karşılanmışsa, maddi rahatlık ve sosyal güvenceye sahiplerse kendilerini geliştirip gerçekleştirmeyi ve çevrelerine faydalı olmayı yaşamlarının amacı saymaktadırlar. Alt sosyoekonomik düzeydeki bireyler maddi rahatlıklarını henüz güvencede göremediklerinden kazanca, sosyal güvenceye ve statüye daha çok önem vermektedirler.
Yapılan araştırmalar ana babaların çocuklarını yeterince tanımadıklarını ortaya koymuştur. Ülkemizde bu konuda yapılan ataştırmalar annelerin çocuklarını eksik, babaların ise yanlış tanıdıklarını göstermektedir. Anne babaların çocuklarını tanımada yetersiz kalmalarının en önemli nedeni onları genellikle daha iyi görme eğiliminde olmalarıdır. Ana babalar çok kere kendilerinin erişemedikleri konumlara çocuklarını erişmiş görme eğiliminin bir ifadesi olarak çocuklarına, gerçekte olduğundan daha üst düzeyde özellikler atfetmektedirler.
Sayfa 171Kitabı okudu
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.