Mesnevi (3 Cilt/6 Kitap)

Mevlana Celaleddin-i Rumi
Hızır dedi ki: “ Senin Allah deyişin bizim lebbeykimizdir; senin dertli ve yanık niyazın da bizim habercimizdir.”
Reklam
Konuştuğu dili anlayan kimseden ayrılan, yüzlerce lisan ve nağme bilse de yine susar.
“Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil, tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin?”
Ey suret âşığı; gönül talebinde bulun, ete ve kemiğe gönül verme.
Reklam
Dert, cihan mülkünden daha iyi ve daha kıymetlidir ki, onun şevkiyle Allah'a gizlice duâ eder ve "Aman yarabbî" dersin! Dertsiz duâ soğuktur, bir işe yaramaz. Dertli duâ ise gönül duygusuyladır.
Her şeyle olsan da, bensiz olunca her şeyden mahrumsun. Eğer hiçbir şeyin olmasa, benimle olunca, her şeylesin, yâni her şey senindir.
Uçan kuşun tuzağı görüp ona tutulması ve helak olması şaşılacak bir şey değildir. Asıl şaşılacak şey; kuşun tuzağı ve kazığı gördüğü halde ister istemez ona tutulmasıdır. Gözü açık, kulağı açık olduğu ve önünde bulunan tuzağı gördüğü halde ona doğru ve kendi kanadıyla uçmasıdır.
Reklam
Ey halkın ihtiyaçlarını gideren Rabbim! Gönüldeki sıkıntılar senin sayende biter. Kolaylık gösterip rehber ol, başarıya ulaştır.
Ey yiğit; sen bana değil, benim aşkımdan husûle gelen hâlet ve zevke aşıksın. Halbuki hal geçici bir şeydir, dâima elde bulunmaz. O halde senin tamâmıyla istediğin ben değilim. Âlemde istediğin şeyin bir kısımcağazı da bende var. Ben senin için sevgili değil, sevgilinin evi gibiyim. Halbuki aşk nakde olur; nakdin durduğu çekmeceye değil. Sevgili tek olandır. Gelişin de ondandır, gidişin de onadır. Onu bulunca başka şeye muntazır olmazsın. O senin için hem zâhir, hem de bâtındır. Hakîkî âşık, hâle hâkimdir, mahkûm değil...
“Rızklarınız semâdadır” âyetini işitmedin mi? İşittinse bu süflî dünyaya niçin yapışıp kalmışsın? *** Senin açlıktan korkman ve ümitsizliğe düşmen gulyabâni sesidir.Bunu bil, o ses seni kulağından esfel-i sâfiline kadar çeker.
Bir şey nereden gelmişse oraya avdet(geri dönüş) eder.
Resim