Böyle bir eser için inceleme yazmak çok zor. Belki de doğru değil... Yine de benim için anlamını aktarmaya çabalayacağım,
Bu 6. kez bitirişim Mesnevi-i Nuriye'yi her okuduğumda başka bir yarama merhem olmasaydı 6 kez okumazdım sanırım. Yine yeterli değil kanaatımca. Bir teyze vardı 'ben daha 1. Söz'den (bismillah bahsi) çıkamadım.' derdi. Belki 30-40 defa okumuştur. Öyle de böyle hakikatler ışık gibi inceldikçe incelebiliyor, en başta renkleri daha sonra röntgen şuaı gibi derinleri görüyorsun.
Üstadım der ki, -aklımda kalan cümleleriyle-
Nasıl ki bedenimizin suya gıdaya ihtiyacı var; ruhumuzun da elbet bir suyu bir gıdası olmalı. Onlar da böyle hakikatlerdir, nurlardır. Her gün ihtiyacımız zaruri ve elzemdir.
O vakit ne ruh sıkıntısı kalır ne de gavîleşme...
Asrımızın hastalığı depresyona birebir çare.
Küçükken bir ders sonrası Risale'lerden birini alıp " Dünyanın değil KAİNATIN tüm sırları bu kitapta yazıyor!!" diye bağırarak eve koşmuşluğum var...
Hala daha bağırıyorum; Rabbim'in güzel ikramları alın, okuyun. Bu kitaplarda seni, sana daha iyi tanıtan kullanma kılavuzları var.
Mesnevi-i Nuriye "İllem" leriyle bir çekirdek. Tarla sensin. Bağistan olacak gönlüne, su olacak hararetine.
Dalaletin gözüne elmas, kılınç vuracak, iki cihan saadeti kazandıracak bir ab-ı hayat olacak.