Onu beş yaşından beri tanıyorum. En iyi arkadaşımın (Luca Scaglia) kuzeni ve benim gibi bir Rosariolu. O benim büyümeme şahit oldu, ben de onun büyümesine...
Daha acımasız olanı ise ertesi gün dünya medyasında dolanan fotoğraf: Ronnie, 10 numaralı sarı forması kaptan pazubendi, kafasını önüne eğmiş, teselliyi "küçük kardeşi" Messi'nin kollarında buluyor. İdolünü avutmaya çalışan Lionel parmak uçlarında yükselmiş.
Bunun ardından, 3 Eylül'de, Barcelona'ya gitmesinden iki hafta önce La Capital çift sayfa röportaj yayınladı.
Olası kariyerin?
Beden eğitimi öğretmenliği.
Delikanlı ne takım hiyerarşisine bağlı kalır, ne de Arjantin futbolu için çok önemli olan yazılmamış kurallara. Asi değildir, terbiyesizce davranmaz, bunları kasten de yapmaz, o böyledir işte.
Leo ona ilk sarılan ve teşekkür eden kişidir ama rakiplerini de unutmaz. Hepsinin elini tek tek sıkar. “Çünkü onlar muhteşem oynadılar, çünkü onlar Arjantinliler, çünkü onlar hayli üzgünler."
Diğerleri onun yeteneklerini bildiğinden onu düşürmek, durdurmak isterdi. Her yönden tekmelemeye çalışırlardı. O ise devrilmez, asla sızlanmazdı. Tam tersine, fauller onu mahmuzlar, üstüne gelindikçe o daha da sağlam dururdu.
Leo "turnuvanın oyuncusu" olarak taçlandırılır ve ansızın kendi sesini bulur...
"Başlarda dilsiz olduğunu sanmıştık," diyor o dönem Leo'nun takım arkadaşı olan Arsenal kaptanı Cesc Fabregas. "PlayStation ve o İtalya yolculuğu sağ olsun, konuşabildiğini etti fark ettik."
Kaybeden taraf ise, Messi'yi oynarken görme düşüncesiyle Pekin İşçiler Stadyumu'na akın eden 60.000 izleyici olur. Maçın ilk yarısında Messi'nin adını haykırırlar.
Bireysel ödüller sevdiğim insanları mutlu ediyor. Ailemin şimdiye dek gösterdiği fedakarlıkları telafi ediyor. Ama tüm şehri ya da tüm ülkeyi mutlu edenler çok daha değerli. İnanılmaz bir duygu. Bu ikisi kıyaslanamaz.