Fethullahçı terör örgütü kendisini eğitim öğretim hizmetinde yer alan bir kuruluş gibi göstermiştir. Bu örgütün, 40 yıldır kanserli bir hücre gibi büyümesi dini değerleri öne çıkaran kimliği sayesinde mümkün olmuştur. Milletimiz meşrebi ne olursa olsun, Allah diyen, peygamber diyen, en azından böyle gözüken herkesi desteklemiştir. Rahmetli Özal, Demirel, Ecevit, hatta biz bu yapıya destek olduk. Ben de katılmadığım pek çok yönleri olmasına rağmen bunlara yardımcı oldum. Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Ortak bir yanımız var, dedik. Ama inanın bana, aynı menzile giden farklı yollardan biri gördüğümüz yapının, sinsi emellerin örtüsü olduğunu uzun süre göremedik. Bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içerisindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize, hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de, milletim de bizi affetsin.
Bir kamu kuruluşu olan THY'nin parası neden devlet bankalarında değil de BankAsya'da tutulmuştu? Ya da neden köprüden geçişlerde bile pek çok kamu geliri BankAsya üzerinden sisteme aktarılırdı? Kuşkusuz bu soruyu, en güzel Erdoğan "ne istedilerse verdik" diyerek yanıtladı.
Tahliye ettiği FETÖ şüphelisi işadamlarını tutuklatan savcıya ”FETÖ’cü” diyen hâkimi,
FETÖ soruşturmasında rüşvet aldığını ortaya çıkaran başsavcının ”rüşvet alan bir FETÖ’cü” olduğunu iddia ettikten sonra tutuklayan hâkim,
FETÖ’den tutuklandı.