Metinlerarası İlişkiler

Kubilay Aktulum

Metinlerarası İlişkiler Sözleri ve Alıntıları

Metinlerarası İlişkiler sözleri ve alıntılarını, Metinlerarası İlişkiler kitap alıntılarını, Metinlerarası İlişkiler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hakikat
"...gerçek tek bir insanın kafasından fışkırmaz. Gerçek ancak onu hep birlikte arayan insanlar arasındaki söyleşimsel iletişim sürecinden doğar."
Sayfa 36 - Öteki Yayınevi, Ankara, Mayıs 2000.
"Kristeva’ya göre metnin metinlerarası olmasının nedeni, onun alıntılanan ya da taklit edilen başka unsurları kapsaması değil, onu üreten yazının önceki metinleri bozup bir yeniden dağılım işleminden geçirmesindendir. Sonuçta metinlerarası eski bir yapıta ya da bir yapıttaki göndergeye gönderen bir olgu değildir, önceki ya da çağdaş sözceleri dönüştüren yazıya özgü bir devinimdir."
Sayfa 44 - Öteki Yayınevi, Ankara, Mayıs 2000.
Reklam
Yeniden yazma
"Yeniden yazma genel olarak, hangi türden olursa olsun, önceki bir metnin, onu taklit eden, dönüştüren, açık ya da kapalı bir biçimde ona gönderen bir başka metinde yenilenmesi olarak tanımlanır. "
Sayfa 236 - Öteki Yayınevi, Ankara, Mayıs 2000.
kolaj
"Metinlerarası kolaj, ister sözel olsun ister olmasın, yeni bir bütün içerisine sokulan gazete manşetlerine, makalelerine, ilanlara, resmî belgelere, afişlere, prospektüslere, broşürlere, başka metinlerden parçalara; kimi zaman da moda şarkılara, opera parçalarına, radyo anonslarına vb. daha önce düzenlenmiş ayrışık unsurlara gönderir."
Sayfa 224
Öykünme (pastiş)
"Bir yazar başka bir yazarın biçemini kendi biçemiymiş gibi benimseyerek, okurun üzerinde oluşturmak istediği etkiye göre kendi metnine sokarak ya da özgün metnin içeriğini kendi metnine uyarlayarak yeni bir metin ortaya çıkarır."
Sayfa 133
Metinlerarasılık kavramı
“Kristeva’nın ortaya attığı ve 1960’lı yılların sonlarından başlayarak her yazınsal çözümlemenin artık zorunlu bir aşaması olarak görülen metinlerarası, kabaca, iki ya da daha çok metin arasında bir alışveriş, bir tür konuşma ya da söyleşim biçimi olarak anlaşılmalıdır. Bir yazar başka bir yazarın metninden parçaları kendi metninin bağlamında kaynaştırarak yeniden yazar. Her söylemin başka bir söylemi yinelediğini, her yazınsal, metnin açık ya da kapalı bir biçimde önceki metinlerden, yazınsal gelenekten izler taşıdığını savunan yeni eleştiri yanlıları onun ‘alıntısal’ özelliğini göstermeye uğraşırlar. Hepsi de metnin bir alıntılar toplamı olduğunu, her metnin eski metinlerden aldığı parçaları yeni bir bütün içerisinde bir araya getirdiğini ileri sürerler. Kısacası, bu bağlamda, her yapıt bir metinlerarasıdır. La Bruyere’in söylediği gibi, ‘Her şey daha önce söylenmiştir’, ‘Yedi bin yıldır insanlar vardırlar ve düşünmektedirler” Yazın hep aynı içeriğin yinelenmesinden başka bir şey değildir. "
Sayfa 17 - Öteki Yayınevi, Ankara, Mayıs 2000.
Reklam
"Türkiye'de, bu alanda yapılan ilk kuramsal çalışma olması dolayısıyla, bu kitabın, kimi terminolojik güçlüklere karşın, Avrupa, Amerika ve Kanada'da son otuz yıldan bu yana önemli araştırma ve incelemelere konu olan metinlerarası ilişkiler alanında önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz. "
Sayfa 16 - Öteki Yayınevi, Ankara, Mayıs 2000.
Anıştırma
"Açık seçik göndermede bulunmadan bir kişi ya da nesne konusunda düşünceyi uyarma biçimi olan anıştırmada söylenmesi gereken şey açıkça, doğrudan belirtilmek yerine yalnızca telkin edilir. Kişi ya da nesne konusunda 'yarım bilgi' verildiğinden, anıştırma örtülü söylemle eş anlamlıdır. "
Sayfa 109 - Öteki Yayınevi, Ankara, Mayıs 2000.
türlerin kesişme alanı olarak postmodern yapıt
"Metinlerarası göndergelere, yani ayrışık sözcelere çok yer verilen postmodern yapıtlar, çeşitli yazınsal türlerin bir kesişme yeri olurlar; yani aynı söylem içerisinde özyaşamöyküsü, roman yazısı, yazınsal eleştiri; tarihsel, ruhbilimsel, bilimsel vb. söylemlere de yer verilir. "
Sayfa 9 - Öteki Yayınevi, Ankara, Mayıs 2000.
Yansılama (parodi)
"Yazın alanına uygulandığında yansılama (parodi) bir metni başka bir amaçla kullanarak, ona yeni bir anlam yüklemektir. Bir yapıtı değiştirip yeni bir yapıt oluştururken aranan şey daha çok destan türüyle (aynı biçimde soylu ya da, yalın bir biçimde, ciddi olarak kabul edilen bir tür ile) alay etmektir. Bunu yaparken de yazarlar genellikle soylu, ciddi bir metni, çoğunlukla sıradan başka bir metne, ya da soylu bir metnin biçemini -çoğunlukla da destanın biçemini- hiçbir kahramanlık olayı anlatmayan sıradan bir konuya uyarlarlar.
Sayfa 117 - Öteki Yayınevi, Ankara, Mayıs 2000.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.