Metinlerle Batı Edebiyatı Akımları

Emel Kefeli

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bu kadar kolay, ne kasıyorsunuz o kadar
Dadaist Şiir Yazmak İçin Bir gazete alın Makas alın Bu gazetede şiirinize vermeyi tasarladığınız Uzunluğa sahip olan bir makale seçin Makaleyi eşit parçalar hâlinde kesin Daha sonra bu makaleyi meydana getiren kelimeleri özenle kesin Ve bir torbaya koyun Yavaşça karıştırın Daha sonra her küpürü peş peşe Torbadan sırayla çekin Olduğu gibi yazın Şiir size benzeyecektir.
Popülist yaklaşım sergilemeyen yazarların eserleri semboller üzerine kurulu, anla­şılması zor metinlerdir. Yazar, varoluş sürecindeki insanın “bunal­tı”sını, kararsız, tedirgin halini anlatır. Vaka ve entrikanın en aza indirgendiği metinlerde seçme durumundaki insan işlenmektedir. Saçma ve iğrenç bir dünyada sahipsiz, inançsız, dostsuz yaşayan insanın boşluk, hiçlik, bunalım ve abesle çevrili hayatı anlatılır.
Reklam
Postmodernizm
● ... Postmodern sanat üst ve alt kültür farklılığı üzerinde duran sanat anlayışına karşı çıkar. Kültür bir bütündür. Edebî romanlarla, ucuz cinayet romanları, bilim kurgular, TV dizileri ile sanat filmleri; ‘pop art’ ile Picasso aynı düzeydedir. Klasik sanat anlayışı bazı kültür ürünlerini üstün göstererek ayırım yapar ve sanat eserini
Ortaçağ'da yaşayan çok halen..
Ortaçağ filozofu, doğaya ve insana ilişkin bilginin değişmez ve yalanlanamaz bir kesinlikle kendisine hazır olarak verilmiş olduğuna inanırdı. Ona düşen görev bu bilgiyi olduğu gibi kabul edip, yalnızca onun temellerini sağlamlaştırmaktı. Rönesans ile filozof artık kendisini yeni bir teklif getiren kişi olarak görmek ister. Böylece Rönesans, bir arayışlar ve buluşlar devri olmaya adaydır.
Jean Paul Sartre, varoluşçuluğu tanımlar ve iki ayrı koldan geliştiği tezini öne sürer: 1- Dinci (Hristiyan) Varoluşçular; Kierkegaard , Kari Jaspers, Unamuno, Maurice Blondel, Henri Bergson v.d. Allah’ı inkâr etmeyen, dine bağlı bir varoluşçu felsefe geliştirirler. İnsanın kendini tanıması ve hür iradesi ile yapacağı seçimlerin sağlıklı olması Allah’ın varlığına inanması ile mümkündür. Hiçlik duygusunu yaşamaması ve yalnızlık duymaması için Allah’ın varlığını hisset­mesi gerektiğine inanırlar. 2- Dinci Olmayan, Ateist Varoluşçular: Tanrı’ya inanmayan varoluşçular Nietzsche, Heidegger, Jean Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Albert Camus v.d. gibi filozof ve yazarlardır. Tanrı’ya inanmadıkları gibi tarihe, geçmişe ve geleceğe de inanmazlar. Allah’ın varlığına inanmanın insana sorumluluklarını unuttura­cağını düşünürler. Varoluşçuluğun bu farklı eğilimlerini taşıyan yazarların ortak noktaları ‘insanın varoluşunun anlamını’ ele almalarıdır. Varlığın öze önce gelmesi ve topluma karşı ferde değer verme gibi hususlarda birleşirler.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.