Daha iyi şeyler yazmak isterdim aslında ama hayat insana yaşadığı gibi hissetmeyi öğretiyor, hissettiği gibi yaşamayı değil. Dile getirebildiklerim bunlarla sınırlı, sustuklarım ise sınırları belli olmayan bir okyanus kadar derin. Mektubumu artık burada noktalıyorum. Okumayı hayal ettiğin kadar güzel şeyler yazamadığım için affet beni hoşça kal...
Değer verdiğimiz hiçbir şey, hiç kimse artık eskisi gibi olamayacak, yüzler değişecek, semtler, adresler, şehirler değişecek, birlikteyken ayrılığı yaşayarak kaçınılmaz sonlara doğru kulaç atacağız.
Günün değişik anlarını önemsiyorum, hava durumunu mesela, iş ilanlarını, gazeteleri, haber bültenlerini takip ediyorum. Ne gitmiş olmanı sorguluyorum, ne de sensizliği. Belki de her şey olması gerektiği gibi. Otobüs geçtiğinde içinde misin diye merak etmiyorum, yürürken karşıma çıkar mısın diye de. Telefonum çaldığında heyecanlanmıyorum eskisi gibi, arayan sen misin diye de kalbim çarpmıyor artık. Alıştım mı yokluğuna vaz mı geçtim bilmiyorum. Ama eskisi kadar acıtmıyor bunu biliyorum. Hayatının geri kalanında artık olmayacağım. Sonsuz bir veda ile hoşça kal.