Mevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler Sözleri ve Alıntıları
Mevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler sözleri ve alıntılarını, Mevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler kitap alıntılarını, Mevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Gene gel, gene gel, her ne isen öylece gene gel.
Kafirsen, ateşe tapıyorsan, puta tapıyorsan gene
gel... Bu bizim eşiğimiz, umutsuzluk eşiği değil;
yüz kere tövbeni bozmuşsan gene gel.”
İri yarı bir adam, bir gün güzel koku satanların pazarına gelince aklı başından gitti, yere yıkılıp bayıldı, yol ortasına bir ölü gibi yığıldı kaldı.
Bunu gören halk başına üşüştü. Başına toplananlardan kimi kalbini yokluyor, kimi yüzüne gül suyu döküp duruyordu.
Bilmiyorlardı ki adamcağız gül kokusundan bayılmış.
Kimi bileklerini, başını ovuyor kimi öd ağacına şeker karıştırarak tütsü yapıyor, bir başkası elbiselerini çıkarıp üstünü hafifletiyordu.
Birisi nabzını yokluyor, öbürü ağzını kokluyor, şarap mı içti, esrar mı çekti, afyon mu yuttu, anlamaya çalışıyordu.
Bir türlü adamın neden bayıldığını anlamıyan halk şaşıp kaldı.
Son çare olarak akranlarına haber vermeye karar verdiler. O bayılan kişinin akıllı ve anlayışlı bir kardeşi vardı. Bu haberi alır almaz yanına biraz köpek pisliği alarak koşup geldi. Çünkü kardeşi köpek bakıcısıydı, köpek pisliği kokusuna alışmıştı. Gül kokusu duyunca bu yüzden bayılmıştı. Kardeşinin yanına varınca, o akıllı kişi, kimse anlamasın diye önce halkı dağıttı, sonra ağzını kulağına götürerek okuyormuş gibi yaptı, bu arada gizlice köpek pisliğini burnuna götürerek koklattı, koklatır koklatmaz adam ayılarak kendine gelmeye başladı.
Halk şaşırdı:
"Bu ne büyük bir efsun, bir sihir," dediler.
Sevgi ve acıma insanlık vasfıdır.Hiddet ve şehvet hayvanlık !
Kadın Hak nurudur,
Sevgili değil sanki Yaratıcıdır
Yaratılmış değil...
( kadına verilen değer nasıl anlatılabilirdi başka ? )
" Sineğin biri kendini fevkalade bir şey sanırdı.
Kendi kendine: 'Şüphesiz ki ben bu devrin zümrüdü anka kuşuyum. Benden daha üstün kimse olamaz,' derdi. Bir gün, bir eşeğin sidiğinin içinde bulunan bir saman çöpüne kondu. Eşeğin sidiği uçsuz bucaksız bir deniz, saman çöpünü gemi, kendini de usta bir denizci, bir kaptan sandı.
'İşte bu bir okyanus, bu da benim mükemmel gemim. Ben de dünyanın denizler aşan en büyük kaptanıyım,' diye karar verdi. Kendi kendine gururlandı, koltuklarını kabarttı. Kendini birşey sandı. Halbuki o zavallı, küçücük bir sinekti.
Kalemin rüzgardan, kağıdın sudan olursa ne yazarsan yaz derhal yok olur. "