"Sevimli güzellerin yüzünde bir yudum var, o zaman o saf şarap nasıldır? Bunu/topraklıyı dilinle yalıyorken, onu topraksız görürsen nasıl olursun? Ölüm vaktinde o safa yudumu bu beden toprağından ölümle ayrılınca, geriye kalanı sen hemen defnediyorsun. Böylesine çirkinlik onunla nasıl buluşmuştur. Can, güzelliğini bu leş olmadan gösterse ben, o kavuşmanın güzelliğini söyleyemem. Ay bulut olmadan ışığını gösterirse, o ululuk anlatılamaz."