Mevlevi Adab ve Erkanı

Abdülbaki Gölpınarlı

By Number of Pages Mevlevi Adab ve Erkanı Quotes

You can find By Number Of Pages Mevlevi Adab ve Erkanı quotes, by number of pages Mevlevi Adab ve Erkanı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Aşk u niyâz
Selâm yerine kullanılır. Birisine selâm yollanır, yahut mektupta selâm yazılırken, «Aşk u niyâz ederiz» denir. Hâl - hâtır sorulunca da, «Nasılsınız? Diyene, «Aşk u niyâz ederiz» diye mukabele edilir. Diğer tasavvuf yolların da da vardır; fakat Mevlevilerde olduğu kadar umumi değildir. Şunu da hatırlatalım ki bir Mevlevi, söz arasında «ederim, yaparım, gelirim, gelmem» gibi birinci şahsı kullanamaz; çünkü bu, bir benlik ifadesidir. Bunun yerine, «ederiz, yaparız, geliriz, gelemeyiz» gibi cem i’ sığası kullanır. Aşkolsun diye «Aşk vermek», bu söze muhatap olmaya, «Aşk almak» denir. Meselâ, bir yere gidip hatır sorulması, ona cevap veriliş anlatılırken «filân zâta gittik; aşk verdiler, aşk aldık» tarzında bir cümle kullanılır.
Sayfa 7
Can
Mevlevîliğe intisap edenler, birbirlerine, ya sâdece «Can», yâhut adının sonuna getirerek «Atilla Can, Çelebi Can» diye hitap ederler. Ayrıca matbâh canlarına da can denir.
Sayfa 10
Reklam
Cünbüşlenmek
Bir şey içmek. Kahve veya çay cünbüşlenelim gibi. Bu terim, umûmî­dir.
Sayfa 11
Çelebi
Çalab, Moğolcada Tanrı anlamına gelir. Allah adamı, ilâhı anlamına gelen bu sözün, Farsça isim-i mensup olduğu, yahut 'balı, arı gibi Türkçe kaidesiyle çalabdan gelen ve nisbet bildiren bir kelime bulunduğu muhakkaktır. Mevlanâ soyundan gelenlere denir ve addan sonra söylenir. Yalnız Mevlanâ’nın halifesi Hüsâmeddin Hasan’a Mevlânâ soyundan olmadığı için «Çelebi» sözü, adının başına getirilerek «Çelebi Husâmeddin» denir. Ana tarafından Mevlânâ soyundan gelenler, «înas Çelebilerden» diye kayıtlanır. Aynı zamanda Çelebi, kibâr, -soylu, boylu, zarif, efendi anlamlarını da ifâde eder; bu çeşit adamlara, Çelebi adam denir, XVI. yüzyıl sonlarına kadar «Çelebi», bilgin ve soylu kişilere verilen bir sıfat olarak kullanılmıştır.
Sayfa 11
Destur
İzin anlamına kullanılır. «Destûr verirseniz söyliyeyim » gibi. Aynı zamanda, bir Mevlevi hücresine varıldı mı, kapıda, son hece çekilerek, ahenkli ve mülâyim bir sesle, «Destûr» denir. İçeriden «Hû» sesi gelince kapı açılıp girilir. Cevap verilmezse iki kere daha «Destûr» denir. Gene cevap alınmazsa dönülüp gidilir.
Sayfa 16
Naz
Tanrı tarafından sevilmek. Görünüşte, herkes tarafından yapılamayacak şeyleri yaptığı, herkes tarafından söylenmeyecek sözleri söylediği halde suçlu sayılmamak. Bütün tasavvuf yollarınca umûmî olan bu terim, erenlerin bir kısmı hakkında söylenir. Bunlara «Nâz ehli» denir.
Sayfa 34
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.