Sözler ve Alıntılar
Eski Mezopotamyalılar dünyayı sırf kendisiyle açıklayamayacaklarına inanmışlardı; dünyayı anlamlandırmak için, dünyayı yaratıp sonra da yöneten insanüstü varlıklara inanmışlardı.
Sayfa 54
Tarihçilerle oyuncuların ortak bir noktaları vardır: Bütün kişiliklerin kılıklarına girmek zorundadırlar, onları daha iyi oynamak için değil, daha iyi anlamak için.
Eski Mezopotamyalılar dünyayı sırf kendisiyle açıklayamayacaklarına inanmışlardı; dünyayı anlamlandırmak için, dünyayı yaratıp sonra da yöneten insanüstü varlıklara inanmışlardı.
(..) tarih, yaşam gibi, sürekli bir gelişimden ibarettir, tam başlangıçlara yer yoktur orada: Bir şeyin hep bir öncesi olmuştur...
Düşünceler soyutlanabilir; aşılması olanaksız soyutlama uçurumları oluşturulabilir; ama aynı biçimde ne gerçeklikler ne de insanlar gizlenebilir.