Ne zaman kendini kendine tanımlamaya kalkışsa hep o noktaya geldiğinde kavrayışının yetersiz kaldığı, sözcüklerle doldurmanın hiçbir işe yaramayacağı bir boşluk, bir oyuk, bir karanlık hep kalırdı. Sözcükler öğütülüyor, boşluksa kalıyordu. Onunki, içinde hep eksik bir şey kalan bir öyküydü.
Sayfa 130 - Can Yayınları, 3.Basım 2021 Temmuz, Çeviren: Tülin Nutku