Michelangelo Antonioni sözleri ve alıntılarını, Michelangelo Antonioni kitap alıntılarını, Michelangelo Antonioni en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaman zaman çekim yerine geldiğimizde ne çekeceğimizi bile bilmiyorum. Çekim anına tamamen hazırlıksız, bakir olarak gelmek benim tercih ettiğim bir sistemdir.
Filmlerimin arkasında sadece ben -kendim- varım. Bu filmlerde kötümser bir yan olabilir -gerçekten de, onlarda bazı kötümser eğilimler vardır- fakat derinliklerine indiğinizde umut dolu bir insanın oldugunu göreceksiniz. Gerçekten de, filmlerimin arkasında umut vardır. Kötümserliğe rağmen, yapıcı sonuçlara ulaşmak da mümkündür. Fakat benim -bu filmleri yapan bir insan olarak- mistik ihtimallere inanan mistik kafalı birisi olduğumu düşünmemelisiniz. Kötümser olmak çok açık bir şekilde her şeye 'hayır' demek anlamına gelir. Fakat bir şeylere 'hayır' demek, aynı zamanda başka şeylere de 'evet' demektir; dolayısıyla olumlu ve olumsuz yan arasında bir tür denge bulunmaktadır.
Hiçbir şeyin kesin olmadığı bir dünyada hiçbir şey olması gerektiği gibi görünmez. Kesin olan tek şey, her şeyi belirsiz kılan gizli bir gücün varlığıdır.
İngilizceniz fena değil.
-Benim konuşmamdan bir şey anlamazsınız. Brecht'in kendi İngilizcesi hakkında söylediği gibi, "Ben söylemek istediklerimi değil, söyleyebildiklerimi söylüyorum"
Birisi benim yaptıklarımı(filmlerimi) otobiyografik olarak görmek isterse, günden güne farklılık gösteren günlük bir 'otobiyografik'lik söz konusudur. Her gün farklıdır; her şey değişir.
Antaniani solgun görünüyor ve gergin. Otuz iki gecedir, her akşam saat beşten sabahın yedisine kadar film çekimiyle uğraşıyor ve yorgunluğu oyuncularla teknik ekibin yorgunluğuyla birleşiyor. Çekim mekanı Milana yakınlarında, film için özel bir villaya dönüştürülmüş bir golf kulübü. Ayrılmanın eşiğine gelmiş bir çifti (Jeanne Moreau ve Marcello Mastroianni) konu alan Gece'deki aksiyon, yönetmeni en sevdiği konulardan birine geri döndürmüştür: ilişkilerin kopma noktasına geldiği bir birliktelik.
Antoniani şöhretini 'zor' bir yönetmen olarak sürdürmeye özellikle meraklı birisi değil ve yapımcısını mutlu etmek için Gece'de bir tür mutlu son tasarlamış. Fakat Antonioni bir umutsuzluk dehasına sahiptir; bu uzlaştırma çabası beyazperdede bize gösterilen en etkileyici kucaklaşmalarından birini sunmaktadır. Filmin kilit sahnelerinden biri o, her gün şafak sökerken ve akşamın alacakaranlığmda, o kısacık anlarda çekiyor bunu.
Biliyorsunuz, Yolcu gösterime girdiği zaman, çoğu kimse izlerken nefesleri kesilse de, üzerine düşündükten sonra filmi anlamsız bulmuştu. Locke'un kimlik değiştirmesinin, seyahatlerinin ve sonunda ölmesinin anlamı neydi, diye düşünüyorlardı. Fakat bu filmin temasını kestirrnek çok güç değildi: Ben nesnellik mitini, dışarıdan gelen bir şeye bakmanın içeriden çıkan bir şeye bakmaktan daha iyi olduğu düşüncesini irdelemeye çalışıyordum. David Locke, bir seyirci, ya da işinde olduğu gibi hayatmda da o tavrını sürdürmeye çalışan birisi olarak hayal kırıklığına uğradı: Evliliği yürümedi,evlatlığıyla ilişkisi bozuldu ve işine istediği şekilde bağlılık gösteremiyordu. Bu yüzden bir değişiklik yaratma arayışına girdi: büyük bir değişim.
Erotizm olmadan bir kadınla bir erkek arasında aşk ilişkisinin olabileceğine inanıyor musunuz?
Bunun aynı şey olduğuna inanıyorum. Cinsel ilişki olmadan bir aşk ilişkisinin söz konusu olabileceğini düşünemiyorum.