Bir Eyüp Sultan Romanı

Mihmandar

İskender Pala

Sayfa Sayısına Göre Mihmandar Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Mihmandar sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Mihmandar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"HER GÜN TANRIYLA ÖVÜNÜR, SONSUZA DEK ADINA ŞÜKRAN SUNARIZ." (MEZMUR, 44, 8)
Her gün Tanrı'yla övünür. Sonsuza dek adına şükran sunarız.
Sayfa 9 - mezmur, 44.8Kitabı okudu
Reklam
(Mezmur, 44, 8)
“Her gün Tanrı’yla övünür, sonsuza dek adına şükran sunarız.”
İlgimi çekti, paylaşmak istedim
Öyle ki, hiçbirinin adı bir diğerinin adında yer alan harflerle yazılmasın diye, elifba dizgesindeki harflere küçükten büyüğe rakamsal karşılıklar icat ederek en genç vezirinden en yaşlıya doğru birbirinden ayrı, benzersiz isimler bulabilmiş. Eski zamanın kayıtlarını tutanlar ve eski hikâyeleri coşkuyla anlatanlar bu isimleri şöyle saymışlar: Ebced (a-b-c-d), Hevvez (h-ev-z), Huttî (ha-tı-y), Kelemen (ke-l-m-n), Sa’fes (se-a’-f-sa), Karaşet (ka-r-ş-t), Sehaz (se-hı-ze) ve Dazığ (da-zı-ğ). Yemende kullanılan İbranî ve Arap elifbasındaki her bir harfin ancak bir defa geçtiği bu sekiz ismin...
mis kokunun sebebi
Melik bunun sebebini sorduğunda yine bilge Semul, Kâbe'de doğacağını söylediği peygamberin bir müddet sonra buraya geleceğinden, burada yaşayacağı ve sonunda bu güzel kokulu yere defnolunacağından, duydukları kokunun belki de ona ait olma ihtimali bulunduğundan bahsetmiş. " Ol Nebinin gelme zamanı yaklaşmaktadır." Demeyi de unutmamıştır.
Sayfa 11 - kapı romanKitabı yarım bıraktı
El emin
Güneş Mekke'yi aydınlatmaya başladığı sırada asıl yolcunun yüzünü gördüm ve kâhinlerden duydu . ğum gibi dikkatle inceledim. ^ Peygamber olduğunu söylüyordu ama herkes gibi bir insandı işte. Omuzlarına dökülen dalgalı uzun saçları, uzun ve ince hilal kaşları, siyah uzun kirpikleriyle yakışıklı birine benziyordu. Yüzüne bakınca içimi nedense bir ferahlık kapladı. Buğday renkli açık alnının ortasında bir nur parlıyor gibiydi ve değirmi yüzünün yanakları açık pembeye çalıyordu. Çehresinde öfkesi ve sevinci hemen yansıyıverecek bir berraklık vardı. Gözlerine baktım. Ezelden sürmeliydi sanki. Beyazı katı beyaz, karası kapkaraydı. Burnunun iki kaşına yakın olan kısmını hafif bir kemer süslüyordu. Ağzı ne çok büyük; ne de çok küçüktü. Beyaz ve bakımlı dişleri muntazam dizilmişti ve konuşurken aralarından dolu taneleri çıkar gibi parıltılar görünüyordu. Yahut bana öyle geldi, bilemiyorum. Sonra başımı yere eğdim, yüzüne daha fazla bakamadım.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.