Zor bir kitaptı.
Tamam, kabul ediyorum altı çizilecek burada paylaşılacak güzel cümleler ve paragraflar vardı. Kurgu değil tamamen gerçek mektuplardan oluşması da ayrıca etkileyiciydi. Ama sanırım bunun bir kurgu olmaması beni biraz rahatsız etti.
Ortada bir yasak aşk durumu olunca 1920'li yıllarda yaşanmış bu olaya hayran kalamadım. Kafka'nın, tabiri caizse aşkı karşısında ezilip büzülmesi de - edebi bir dille güzel anlatıyor aslında- beni rahatsız etti. Milena evli ve Kafka da nişanlı. Eğer durum böyle olmasaydı gerçekten çok farklı bakabilirdim. Belli ki ikisi de mutsuzlardı ama olsun, yine de okurken sürekli onun bir kocası onun da nişanlısı var yahu dedim durdum.
Bir de sanırım bu mektuplar Kafka'nın rızası ile yayınlanmış olsaydı. Çünkü arkadaşına yakması için vermiş ve arkadaşı da kıyamayıp(!) yayınlatmış...
Mektup ile haberleşmek, sabretmek, kelime kelime yazmak tabii ki çok değerli. Edebi dille yazılmış, yalnızca Kafka'nın yazdığı mektupları okurken biraz sıkılmadım desem yalan olur.
Yazarın bende birkaç kitabı daha var, bir süre sonra şans vereceğim. Keyifli akşamlar.