Milenaya Mektuplar

Franz Kafka

En Eski Milenaya Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Milenaya Mektuplar sözleri ve alıntılarını, en eski Milenaya Mektuplar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizler çoğunlukla iyi olduğumuz zaman susarız.
Küçük de olsa yabancı bir çevrede olmak, huzur veriyor insanın yüreğine...
Reklam
Kendimi yitirecek çok şeyim yok sanan akciğer gibi hissediyorum.
Şöyle oluyor: Beyin, yüklenen üzüntüleri, acıları çekemez duruma geliyor. "Benden bu kadar," diyor, "bu bütünün ayakta durmasını önemli bulan biri varsa yardım etsin bana, azaltsın yükümü, belki yaşamını sürdürürüz biraz daha." Akciğer, hemen yitirecek çok şey olmadığına göre burdayım diyor. Benimle ciğerimin bu pazarlığından haberim olmadı, ama bu pazarlığın korkunç olduğunu şimdi anlıyorum.
Sayfa 11 - Kafka veremi tanımlıyorKitabı okudu
Bendeeee ama bosverin günaydın yazım:)
Değişik şeyler yazmak istiyorum bugün, ama olmuyor.
Uykusuzluğa karşı koymak budalalık. Yeryüzünde en suçsuz şey uyku, oysa en suçlu varlık insan!
Gelin Kafka'nın ağzından Dostoyevski'yi okuyalım
Dostoyevski' yi üne kavuşturan olayı bilir misiniz? Özlü bir olaydır..... ...... Dostoyevski, ilk romanı "Yoksullar"ı yazıyormuş. O vakitler dostu tarihçi Grigoriev'le oturuyorlarmış. Grigoriev, romanın kahramanlarını aylarca görmüş masanın üzerinde, ama romanı ancak basıldıktan sonra okuyabilmiş. Çok sevmiş. Dostoyevski' bin haberi olmadan kitabı, o çağın ünlü eleştirmeni Nekrasov'a götürmüş. Ertesi gün, gece yarısı üçte Dostoyevski'nin kapısı çalınmış. Grigoriev'le Nekrasov gelmişler, sarılıp öpüşmüşler Dostoyevski'yi. O güne kadar Dostoyevski'yle tanışmamış olan Nekrasov: "Rusya'nın umudu sizde" demiş Dostoyevski'ye. Bir iki saat konuşmuşlar.... Konuları hep romanmış. Şafak sökerken ayrılmışlar. O geceyi, yaşamının en mutlu gecesi sayan Dostoyevski; pencereye dayanmış, arkalarından bakarken tutamamış kendini, ağlamaya başlamış. Nerede okuduğumu anımsamıyorum şimdi, ama o geceki duygulanmasinin özünü Dostoyevski, şu sözlerle belirtmişti aşağı yukarı:. "Bunlar ne mükemmel insanlar! Ne iyi, ne soylu kişiler! Oysa ben ne bayağıyım. Görebilselerdi içimi! Anlatmaya kalkışsam inanmazlar ki!" Dostoyevski'nin onlara benzemek istemesi, sonradan uydurulmuş bir sapkınlık, belki yenilmek istemeyen gençliğin son sözü etmek tutkusudur.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.