Milföy ve Arkadaşları

Feride Çiçekoğlu
Siz hiç, biri sizi sahiplensin diye beklediniz mi? Bu çok fena bir şey. Kendinizi beğendirmeye çalışmanız isteniyor. Sevimli görünmeniz, derin derin bakmanız, munis davranmanız. Oysa ben neysem oyum. Niye farklı görüneyim? Biri beni alıp götürsün, asıl huyumu sonra belli edeyim, bu mudur yani? Buna sahtekârlık denir, ben yapmam öyle şey. Bunları söylemek istedim. Ama nasıl? En iyisi hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi davranmak, küskün küskün, gelene gidene bakmadan öylece yatmak. Tertemiz kalpli Milföy’ün hikâyesi bu cümlelerle başlıyor. Feride Çiçekoğlu, otuz yıllık bir aradan sonra yazdığı bu romanda ormana terk edilmiş bir köpeğin, Milföy’ün sesine kulak vermemizi istiyor. Milföy yeniden “sahiplendirilme” hikâyesini ve sonrasını, tanıştığı kedi ve köpek arkadaşlarının hikâyeleriyle birlikte anlatıyor; anlattıkça da hüzünlü mazisine dair hafızasında kapılar aralıyor. Uçurtmayı Vurmasınlar’ın Barış’ının ruh ikizi Milföy, onun gibi masumca bakıyor dünyaya. Böyle baktığı için de insanın hıncını alamadığı doğaya, hayvanlara, şehirlere ve kendine yaptıklarını bir türlü anlayamıyor. Senta Urgan’ın birbirinden güzel çizimleriyle zenginleşen Milföy ve Arkadaşları’nı okuyunca etrafımızdaki duvarların çoğunu aslında ellerimizle ördüğümüzü anlıyoruz.
Kitabın Konusu:
128 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 2024
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
" Kötü olanı saklayıp iyi olanı gömüyorlar. Konuştuklarında onlardan hep yaşadıkları kötü anıları, başlarına gelen kötü şeyleri, uğradıkları haksızlıkları, yedikleri kazıkları duyarsınız. Sanki hiç iyi bir şey yaşamamışlardır. Durmadan olumsuz şeyleri hatırlayıp kendilerini ve etraflarını zehirlemeyi severler. " #milföyvearkadaslari #ferideçiçekoğlu nun otuz yıl aradan sonra yazdığı romanı. Ormana terk edilen bir köpeğin yeniden sahiplenilmesi ve insan, hayvan ve doğa sarmalındaki ilişkileri anlatan satırlar, hüzünlü ve nahif. Didaktik özellikler taşıyan, bol mesajli cümleler hâkim metnin bütününe. Birlik beraberlik duygusu, kadına verilen değer, modernleşme adı altında doğada yaşanan yağma gibi konulara da göz kırpan satırlar hayvanların gözünden dünya ve insanı da anlatırken yazarın empati yaratma çabasını yürekten hissettim. Kendini doğanın tek hakimi sanan insanın ki özellikle de diğer canlıların da duyguları olduğunu göz önünde bulundurmayanların yaşadığı handikap hepimizi üzüyor. Farkındalık içeriyor tam da bu sebeple satırlar. Dediğim gibi öğretici ve de okuru da içerisine çekerek düşüncelerini ifadeye çağıran bir #kitap. Yorulan insanoğlunun masumiyet arayışı diye bahsediliyordu kitaptan ki okuyunca hak verdim bu düşünceye. Sahiplenme, sahiplendirilme metaforu ise gayet iddialı bu arada Önceki günlerde #ulucanlarcezaevi ne gittiğimde @cicekogluferide nin fotoğraflarına rastlamıştım. Üzerine de kitabı okudum . "Gün batımı nasıl olur İnci?" "Kocaman çayır nasıl olur İnci?" Soruları #uçurtmayıvurmasınlar filmi ile zihnimde asılı kaldı. Barış ve Milföy
Milföy ve Arkadaşları
Milföy ve ArkadaşlarıFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202435 okunma

Yazar Hakkında

Feride Çiçekoğlu
Feride ÇiçekoğluYazar · 9 kitap
Feride Çiçekoğlu, 1951 yılında Ankara'da doğdu. Maarif Koleji ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okudu. Mimar olarak Fullbright bursu ile, Pennsylvania Üniversitesi'nde doktora tezini yazdı. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Çiçekoğlu, 12 Eylül askeri darbesinin ardından dört yıl cezaevinde kaldı. Cezaevinde tanıdığı bir çocuğun yaşamını anlattığı ilk kitabı (Uçurtmayı Vurmasınlar), filme alındı. Filmin çok beğenilmesi yeni kitapları yazmasına ve yeni filmlerin yolunu açtı. 1990 yılında senaryosunu yazdığı "Reise der Hoffnung (Umuda Yolculuk) filmi en iyi yabancı film dalında Oscar ödülüne layık görüldü.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.