Milletlere Işık Tutan İki Beyanname
Fethi TevetoğluQuotes
Demokrasi, liberalizmin idealleri için bir vasıtadır : Şahıs ve mülk emniyeti, faydalanma hakkı insanın temel haklarıdır. Bunların sağlanması gerekir. Böylece, bütün vatandaşlara aynı kanunların uygulanması zarureti başgösterir.Bunun da neticesi, bu gibi kanunları yapmak, vücuda getirmek hakkıdır.
Sayfa 29Kitabı okudu
Okumak,Zincirlerini Kırmaktır
Rousseau, kitabının birinci cildinde şunları söylemektedir: İnsan hür doğmuştur, fakat her yerde zincire vurulmuştur. Filan adam kendisini başkalarının efendisi sanır, fakat onlardan daha fazla köledir. Bu değişiklik nasıl olmuş ? Bilmiyorum; fakat bunu meşru bir hale sokan
nedir ? Bu meseleyi halledebileceğimi sanıyorum.
Rousseau
Eğer kuvvetten ve onun neticesinden başka bir şeye itibar etmeseydim şöyle diyecektim: Bir kavim itaate mecbursa ve itaat ediyorsa iyi ediyor; boyunduruğunu sarsabiliyor ve sarsıyorsa daha iyi ediyor; çünkü o, hürriyetini elinden alandan aynı hakla istirdat ediyorsa ya onu ele geçirecek esaslara dayanıyor, yahut hürriyeti hiç kimse onun elinden alamayacaktır. Fakat sosyal nizamiyle mukaddes bir haktır ki, diğer bütün haklarını esasını teşkil eder. Bununla beraber bu hak tabiatten gelmez, öyle ise anlaşmalara dayanır.Bu anlaşmaların neler olduğunu bilmek lazımdır.
Sayfa 25Kitabı okudu
Amerika'ya Aşk Mektubu Yazamadığın Kalmış Fethi
Birleşik Amerika halkının, dünyanın neresinde bulunursa bulunsun, bütün milletlerin istek ve temayüllerine karşı sıcak bir anlayış ve sempati hissi beslemesine ve bütün dünya kavimleri ve milletleri arasında tabii ve mütekabil bir bağlılık bulunduğunu tanımasına müncer olduğunu...
Sayfa 41Kitabı okudu
Türk İstiklal Savaşı topyekun Avrupa sömürgeciliğine karşı yapılmış ve kazanılmış ilk
milli mücadeledir.
Sayfa 36Kitabı okudu
Locke'nin sivil kuvvet diye adlandırdığı hükümet, her insanın canını ve malını korumak için vardığı anlaşmanın sonucudur.
Sayfa 11Kitabı okudu
Dostluk ve yardımlaşmadan faydalanarak Türkiyeyi de bir Azerbaycan yapmak ve kolaylıkla boyundurukları altına almak, şüphesiz Bolşeviklerin asıl planları ve istekleriydi. Fakat Atatürk ve arkadaşları,Bolşevik taktiğinin, mücadele etmekte oldukları Avrupa emperyalistlerinin metodlarından farklı bulunmadığını ve bilhassa yeni Bolşevik
politikasının da Çarlık emperyalizminden zerrece değişik bulunmadığını görmek ve anlamakta kusur etmemişlerdir.