“Her eğitim sisteminin, kendi kültürü ve koşulları olan bir toplumsal yapının ürünü olduğu gerçeğini göz ardı etmeyerek dış kaynaklı eğitim yaklaşımlarını transfer ederken dikkatli olmalıyız; başka ülkelerin eğitim modellerini aynen almaktan ziyade, Atatürk devrimlerinde olduğu gibi kendi koşullarımız içinde değerlendirerek bize özgü hâle getirmeliyiz.”
“Eğitimde yaşanan derslik sıkıntısı, öğretmen ve okul sayısı gibi kaynak yetersizliğine dayalı sorunları çözebilmek için de sadece sayıyı artırmaya ve oranları iyileştirmeye yönelik yöntemlere başvurmanın kalıcı bir çözüm getiremeyeceğini kabul etmeliyiz.”
“Eğitimde öğretmen mi, öğrenci mi, yerellik mi, merkezîlik mi, gibi ikilemler etrafında uç duruşlar sergilemeden, hem öğrencinin hem de öğretmenin aktifliğinin değerli olduğu, hem ulusal birlik ve beraberliğin gerektirdiği merkezîlik hem de durumsallığın gerektirdiği yerellik vurgusuna yeteri kadar yer veren esnek ve kapsayıcı bakış açılarına imkân vermeliyiz.”
“Eğitim sisteminin merkezî sınavlara endekslendiği ve uzun vadede bunların kaldırılmasının düşünülmediği dikkate alınırsa, tıkanan sistemin önü yükseköğretimdeki okullaşma oranının artırılmasıyla açılabilir.”