Milli Mecmua - Sayı 18

Türkçem yatsının bütün ileri hareketlerinde bir rolü üstlenen daima ya Harbiye Mektebi ya da Askeri Tıbbiye mezunlarıdır.

Sayfa 93Kitabı okudu

Mustafa Parlatan

Fikriye Hanım Ragıp Bey (Mustafa Kemal'in üvey babası) nın kardeşi A. Memduh Hayrettin Bey'in dört çocuğundan birisiydi.

Sayfa 63Kitabı okudu

Reklam

Mustafa Parlatan

Genç Kalemler dergisinde yayımlanan, (8 Nisan 1911) Ömer Seyfeddin'in "Yeni lisan" makalesi çok önemli bir dil hamlesi olarak tarihe geçmiştir.

Sayfa 16Kitabı okudu

Mustafa Parlatan

376 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

·

Beğendi

Milli Mecmua / Sayı 18, Ocak- Şubat 2021. Şehit öğretmenler Ertuğrul Dursun Önkuzu, Şenay Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz'ın aziz ruhlarına ithaf edilen derginin, bu sayısının dosya konusu, devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Yasin Usta yazmış olduğu yazı da Milli Mecmua dergisinin yayınlandığı ilk günden bu yana neler yapmaya çalıştığını anlatmış Haktan, hakikatten yana olacaklarını belirttikten sonra özellikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bazı çevrelerce istismar edildiğine dikkat çekerek, Türk milliyetçisi bir yayın organı olarak Atatürk''e sahip çıkmak istediklerini ve ona yakışır bir dergi hazırlama gayretlerini anlatmaya çalışmıştır. Dergide Atatürk, Atatürk dönemi Türkiye'sini değişik yönlerden inceleyen 25 adet makale mevcuttur. Alanında uzman, çoğu akademik dünyadan seçilmiş, yazarların eserleri Atatürk'ü yeniden hatırlamak bazı bilinmeyenlere dikkat çekmek adına okunması gereken bir sayıdır. Dergi, kapağı,dili, görselleri açısından okuyucu sıkmayacak bir kalitededir ancak, sayfa sayısının çok fazla olmuş olması tek eleştiri nedeni olabilir. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.

Milli Mecmua - Sayı 18Milli Mecmua · Ötüken Neşriyat · 202120 okunma

Bahadır HEKİMOĞLU

@bhdrhkmgl·

“Türkler için o ölümsüz, sonsuza dek yaşayacak, zor zamanlarda güç almak için hep onun anısına başvuruyorlar.”

Sayfa 376Kitabı okudu

Bahadır HEKİMOĞLU

@bhdrhkmgl·

Frenklerin “army” dediği şeye biz “ordu”diyoruz. Onlar için asker, bir gövdenin kolu iken, bizim için tam “orta”,tam merkez. Dolayısıyla, devletimizin kurucusunun bir asker oluşunda şaşılacak bir yan yok.

Sayfa 10 - ötüken neşriyatKitabı okudu