Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Milli Mücadele Dönemi Türk Sovyet İlişkilerinde M. Kemal

Osman Okyar

En Yeni Milli Mücadele Dönemi Türk Sovyet İlişkilerinde M. Kemal Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Milli Mücadele Dönemi Türk Sovyet İlişkilerinde M. Kemal sözleri ve alıntılarını, en yeni Milli Mücadele Dönemi Türk Sovyet İlişkilerinde M. Kemal kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sovyetlerin para yardımı ne kadar?
1921 -1922 yıllarında, bir altın rublenin ortalama olarak, 7 Türk Lirası'na tekabül ettiği kabul edilirse, 11 milyon rublenin Türk parası olarak kıymeti 77 milyon liraya eşit olur.1921 yılında toplam bütçenin 79 mi lyon Türk Lirası 'na eşit olduğuna göre, para olarak yapılan yardımın önemi meydana çıkmaktadır. Şöyle ki, yapılmış toplam yardım, Milli Mücadele'de, Ankara hükümetinin bir yıllık toplam bütçesine eşit derecede olmuştur.
Sayfa 184 - Kaynak: Alptekin Müderrisoğlu - Kurtuluş Savaşı'nın mali kaynaklarıKitabı okudu
Sovyetlerin yaptığı yardımlar
Birinci dönemde, para olarak, 1 milyon altın ruble ile, o zamanki para ile 10.000 Türk Lirası değerinde altın külçe gönderildiği gibi, 13.387 tüfek ve 3693 sandık cephane sevk edilmiştir. İkinci dönemde ise, üç taksit halinde, 6.5 milyon altın ruble gönderilirken, hiç silah sevk edilmediği anlaşılıyor. Üçüncü ve son dönemde, para yardımı, 1921'in son taksidi olan 3.5 milyon ruble olmuştu. Silah yardımı ise, büyük ölçüde artarak, 34.425 tüfek, 324 ağır makineli tüfek, 41.000 sandık tüfek mermisi, 66 top ve 141.000 adet top mermisini bulmuştur.
Sayfa 182 - Kaynak: Alptekin Müderrisoğlu - Kurtuluş Savaşı'nın mali kaynaklarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal, "Rus egemenliği anlamına gelen iç komünist örgütün, gaye itibariyle bizim aleyhimize olduğunu işaret ettikten sonra, gizli komünist hareketini her surette durdurmak ve sindirmek mecburiyetindeyiz"diyor.
Mustafa Kemal:
Doğu ile Batı arasında muayyen bir neticeye varmadan, devrimden uzak durmalıyız.
Sayfa 58 - muayyen: belirli, ölçülüKitabı okudu
Ankara'ya dönen Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Muharebesi'nin seyrini mecliste anlattıktan sonra konuşmasını şöyle bitirdi: "Biz savaş değil, barış istiyoruz. Barışa hazırız ve bence buna engel olabilecek sebep yoktur. Yunan ordusu, bizi, meşru ve haklı davamızdan vazgeçirebileceğini düşünüyorsa, bu imkânsızdır." Konuşmasını bitirdikten sonra vatanının kurtarıcısı ve zaferin yaratıcısı Mustafa Kemal Paşa'ya Meclis tarafından Gazi unvanı verildi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Yunanlıların, anavatanlarından yüzlerce kilometre uzakta, Anadolu'nun kalesine doğru koşmalarının rasyonel hedefi var mıydı? 1921 yılında, gazeteci olarak Türkiye'de bulunan Arnold Toynbee'ye göre, rasyonel hiçbir hedefi bulunmayan, delicesine bir teşebbüstü, bu Yunan ilerleyişi.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Stalin, Marx ideolojisine ve Batı düşmanlığına sımsıkı bağlı kalmıştı. Komünizme hiçbir zaman yaklaşmayacağını tahmin ettiği Mustafa Kemal'i sevmemiş, davaya ihanet edeceğine kani olmuştu. Stalin ve yandaşları, komünizme taraftar olan Kafkas etnik gruplarından geliyorlardı; Hristiyan kökenliydiler ve Müslümanlara hasımdılar. Nihayet, karakter yapısı itibariyle Stalin, şüpheci ve kinci idi. Dolayısıyla Türkiye meselesine dar bir açıdan ve düşmanca bakıyordu.
Sayfa 139Kitabı okudu
Lenin, saplantıyı bırakarak dünya şartlarını ve kendi ülkesinin durumunu realist biçimde değerlendirebilen, ufku geniş bir devlet ve fikir adamı olduğunu gösteriyordu. Stalin ise Gürcistan doğumlu, kaba kuvvete inanan, şüpheci ve entrikacı mizaçlı bir politikacıydı.
Sayfa 106Kitabı okudu
Mustafa Kemal, sonu belli olmayan bir maceraya kendini atacak adam değildi. Attığı adımları iyi hesaplayarak ve şartları değerlendirerek realist ve hesaplı bir biçimde hareketi organize etmeliydi.
M. Kemal Nutuk'ta, baştan beri Türkiye'ye en uygun gelecek rejimin cumhuriyet olduğunu sezdiğini, fakat kamuoyunda saltanata bağlılığın hâlâ ağırlık taşıması dolayısıyla hedefini açıkça telaffuz etmediğini, bunu vicdanında sır gibi sakladığını ve şartlar elverişli oldukça adım adım gerçekleştirmeye çalıştığını söylüyor.
Reklam
Mustafa Kemal, milli mücadelenin tüm yönlerinin, askeri olsun, politik olsun, diplomatik olsun sorumluluğunu taşıyan lideri oldu. Neticede, Türk-Sovyet ilişkilerini sonuca vardırdığı gibi, İstiklal Harbi'ni kazandı.
Toplumsal mekanizmaların Tanrısal bir düzenleme olmadığı görüşü Mustafa Kemal'de laiklik anlayışını teşkil etmiştir.
Şerif Mardin, Mustafa Kemal'in, toplumların gelişmesinde bilime ağırlık veren pozitivizmden etkilenmiş olduğu kanaatindedir.
Mustafa Kemal'in ve etrafındaki kadronun başarısı, açık ve herkesçe kabul edilen, ülkenin içinde ve milletlerarası sahada açıklanan bir hedef etrafında hareket etmeleri olmuştu.
Sayfa 168Kitabı okudu
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.