Milli Mücadele'de Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

Bekir Sıtkı Baykal

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Muhterem hanımefendiler! İnsanın doğduğu ve yaşadığı yere vatan derler, değil mi? Bir insan tasavvur eder misiniz ki bu kelime söylendiği zaman kalbi titremesin? Bir insan tasavvur eder misiniz ki vatanına karşı daima derin bir hiss-i muhabbet taşımasın? Elbet, evet hanımefendiler... Bahusus bugün için en mühim düşüncelerimiz vatan kaygusu; en büyük vazifemiz istiklalimizi muhafaza etmek, vatanımızı kurtarmak, düşman eline teslim etmemektir. Bir tek Türk Müslüman kalıncaya kadar müdafaa etmek. Fakat zannetmeyiniz ki bu vazife yalnız erkeklere aittir. Hayır hanımefendiler! Vatan, sevgili vatan, erkeklerin olduğu kadar da bizimdir. Biz de vatanın anasıyız. Vatanımızı, istiklalimizi kaybedersek erkeklerden ziyade mutazarrır olacak biz kadınlarız. Çünkü ilk tarize biz uğrayacağız. Türk, Müslüman kadınlarının, yani bizlerin medar-ı iftiharımız, zinetimiz olan namuslarımız paymal edilecek. Kardeşlerimiz, evlatlarımız, babalarımız, zevçlerimiz vatanımızın müdafaası için çalışırken biz düşmanlarımızın çizmesi altında mı ezileceğiz? Onlara birer baziçe mi olacağız? Biz böyle bir zillete tahammül edebilir miyiz? Elbet hayır, değil mi Hanımefenediler?
Sayfa 42 - baziçe: (farsça) oyuncak, eğlence.Kitabı okudu
Hanımefendiler biz ölürsek vatanımızın, Müslümanlığın şeref ve haysiyeti için öleceğiz. Fakat bizim ölümümüz nesl-i atiyi şerefle yaşatacak! Dünkü Türkiye ile bugünkü Türkiye'nin haritasını bir kere gözünüzün önüne getiriniz. Gözyaşları kalbini yakmayan bir müslüman var mıdır? Elimizde kalan son lokmaları da ağzımızdan almak istiyorlar. Almak istedikleri lokma, son memleketlerimiz, anavatanımız, sevgili Anadolumuz. Bunu vermeyeceğiz. Türk'ün sözü namustur. Namusumuz hakkı için vermeyeceğiz.
Reklam
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin İzmir'in Yunanistan'a katılması hazırlıklarını protesto etmek üzere İtilaf Devletleri ve Amerika temsilcilerine çektiği 17 Ocak 1920 tarihli telgraf: ''... Bu adaletsizliğe hakkından başka bir şey istemeyen Türk milleti artık tahammül edemeyecek. İzmir, tarihen ve ırken Türk olduğu gibi, bugün de yarın da Türk olacaktır. Söz namustur. Biz Türkler öyle biliyoruz...''
Memleketimizin böyle gözlerimizin önünde taksim edilmesine razı olacak mıyız? Sükut etmeyeceğiz. Hatta erkeklerimiz sükut etse bile biz etmeyeceğiz. Balta ile, bıçakla, sopa ile hatta tırnaklarımızla düşmanlarımız üzerine hücum ederek bu sevgili vatanımızı müdafaa edeceğiz. Bu mübarek topraklar ya bizim vatanımız yahut mezarımız olacak! Hem vallah hem billah değil mi Hanımefendiler? Elbet evet!
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin İzmir'in Yunanistan'a katılması hazırlıklarını protesto etmek üzere İtilaf Devletleri ve Amerika temsilcilerine çektiği 17 Ocak 1920 tarihli telgraf: ''... Günden güne artmakta olan bu zulümler, bu haksızlıklar karşısında değil erkeklerimiz, biz kadınlar bile buna inkıyat ve tahammül gösteremeyeceğiz. Biz Türkler artık bu sürüncemeli hayattan bıktık. Ya insanca yaşamak yahut ölüm! Yaşamak bizim hakkımızdır. Ölüm ise katillerin bizi öldürmesi ile kâbil olabilir.''
Sayfa 29 - inkıyat: boyun eğme.Kitabı okudu
Eğer maksat Türk milletini boğmak, öldürmek, tamamen imha etmek ise bu gayr-ı mümkündür.
Reklam
bu vazifeden ölüm bile olsa dönmeyeceğiz
Bugün malımızla, canımızla yardım etmek bizim de borcumuzdur. Ve bu borcu memnuniyetle ifa etmeyecek, memleketimde, doğduğum, büyüdüğüm, yaşadığım her an havasını teneffüs ettiğim sevgili vatanım Sivas'ta hiçbir hemşirem yoktur. Biz Sivaslılar bu içtihatta bütün anadolu kadınlığına rehber olduk. Bu vazifeden ölüm bile olsa dönmeyeceğiz. Malımız da, canımız da vatanındır, vatanındır, vatanın Hanımefendiler.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.