Kemalist Ortodoks tarih yazımının her metinde bize dayattirmaya çalıştığı, 'Atatürk, çevresinden izole bir şekilde vatani nasil kurtaracağını düşünürken, Samsun'a çıkmanın bu isi yapma noktasında ilk adim olacağı aklina geldi.' dayatmasini ortadan kaldiran bu kitap, Milli Mücadele hakkindaki ezberlrimizi bozacak cinsten. Tarih gerçekler itibari ile, İtthat ve destekçilerine sempatiyle bakmasam bile, onları tarih içinde; donemin şartlarına göre yargılamanın tarihi gerçekler açısından daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Eric'in entelektüellligini ve Osmanlı devleti hakkındaki derin bilgisi kitabin her sayfasında göze çarpmaktadır. Atatürk'ün Samsun'a çıkmasından itibaren ele aldigi perspektif, kendisi gibi ordudan yetisme ve dönemin subayları arasında parlak kariyerleri olan paşalari, milli mücadele döneminin sona ermesinden sonra, Atatürk'ün onları nasıl disladiklarini görebiliyoruz. Yine kemalist tarih yazimina gore, Atatürk'ün dişındaki herkesin vatan haini oldugunu; ittihatçıların ülkeyi kurtarmak adına herhangi bir şey yapamadıklari bilgisi, bu kitap tarafından altüst edilmiştir. Atatürk ve Enver arasındaki ilişki ast-ust ilişkisinden öte, Enver'in, Atatürk'ün ( Atatürk'ün düşüncesi olduğunu söyler) ikabalini çaldığı yönündedir. Atatürk'un silah arkadaşlarına olan bakış açısı, sonrasındaki gelişmeler artik siyasi oldugu için, tartışılması ve hakların teslim edilmesi için yeniden tozlu raflardan indirilmelidir. Karakol ve Teşkilatı Mahsusa'nin, Kurtuluş Savaşı'ndaki rolune, bu kitap tarafından ehemmiyet verilmis ve hakları teslim edilmiştir. Ezber bozmak isteyen herkese, bu kitabi okumalarini tavsiye ederim.