Mimarlık Göstergebilimi

Umberto Eco
Umberto Eco’nun üç ayrı metninden oluşan "Mimarlık Göstergebilim" başlıklı kitabı, Fatma Erkman Akerson'un çevirisiyle yayımlandı. Aykut Köksal'ın genel yayın yönetmenliğinde, mimarlık ve kent üzerine kuramsal kitaplar yayımlayan Daimon Yayınları'nın son kitabı olan "Mimarlık Göstergebilimi", Göstergebilim dünyasının en yetkin adlarının başında yer alan Umberto Eco’nun kitabına yazdığı önsözde Fatma Erkman Akerson şunları söylüyor: " Göstergebilim, özellikle Eco’nun araştırmalarıyla, tüm kültür olgularına sistem kavrayışı içinden bakmakla birlikte, bu olguları dönemsel koşullara yerleştirmeye de başladı. Sonuçta, dilin ve edebiyatın yanı sıra tanıtımdan biyolojiye pek çok alan göstergebilimin konusu haline geldi. Öyle ki, artık salt göstergebilimci olmak yetersiz kalıyor, önemli olan üstünde bilgi sahibi olunan belli bir alanı ele alıp, bu alana bir kültür olgusu gibi bakabilmek. Tabii burada gözden kaçırılmaması gereken en önemli şey de, değişik alanlar için değişik göstergebilim modelleri kurabilmek. Eco, çevirisini sunduğumuz bu metinde, mimarlığa göstergebilimin merceğinden bakıyor. Mimari göstergelerin kavramsal yapısının işlevlerle bağlantılı olmasından yola çıkarak işlevlerin tanımına birçok yenilik getiriyor. Kuşkusuz, mimari hakkındaki önbilgilerimizi de bir hayli sarsıyor.” (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Umberto Eco
Umberto Eco
Çevirmen:
Fatma Akerson
Fatma Akerson
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.Sayfa Sayısı: 128Basım Tarihi: Mayıs 2019Yayınevi: Daimon YayıneviOrijinal Adı: La Struttura Assente
ISBN: 9786056558856Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Mimari ve Gösterilmek İstenen
Mimarlık, insanlık tarihinin her döneminde bir gösterge mekanizması olarak çalıştı. Göbekli Tepe'den Aziz Petrus Bazilikası'na kadar; barok mimariden, bugün 'hipster' tarzı dağ evlerine kadar gösteren, gösterilen ve gösterge her zaman varoldu. Bu kabulü elbette kültürün bir iletişim aracı olduğu önkabulünden geçersek varabiliriz. Mimarlığın babası Vitruvius, neredeyse üçbin yıl önce koyduğu temel kurala halen uyulmaktadır. "Utilitas, Firmitas, Venustas" yani İşlevsellik, sağlamlık ve estetik. Mimari yapıda biçimi bu ana yasalar belirler. Daha sonra yapının kültürel yorumu toplumsal ile kendiliğinden yorumlanır ve tarih onu gün yüzüne çıkarır. Elbette zamanla yapının temel işlevi kültür, sanat, alışkanlıklar, din ve inançla yoğurulur ve yeni bir anlam ortaya çıka-bilir. Eco eserinde tam olarak bu işlevsel anlamların analizini yapmaktadır. Mimarlıkta 'yan anlam', 'düz anlam' gibi kavramlar ile yapılmak istenen ve zamanla kendi anlamını yaratan eserlere ışık tutar. Göstergebilimin kültür aktarımı açısından ne denli önemli olduğu ve yaşamın her döneminde ve her nesnede hakim olduğunu eserden anlayabiliyoruz. Yeterki toplumsal saygınlık ve toplumsal yaşam gereçleri olsunlar. İlk kez duyduğum mimarlık terimlerini öğrenmek bana entelektüel bir haz verdi. Mimar olmadığım için şanslıyım çünkü eğer olsaydım pratikte boğulacak, teorinin muzip yanını keşfedemeyebilecektim. Erbap ya da sanatçı meşgalesindeki incelikleri görmekte zorlanabilir yahut ortaya koyduğuna anlam veremiyor olabilir burada pratikte boğulmayan düşünüre ihtiyaç vardır; "Ahlakı bilmek ahlaklı olmayı gerektirmez."
Mimarlık Göstergebilimi
Mimarlık GöstergebilimiUmberto Eco · Daimon Yayınevi · 201927 okunma
Reklam
Resim