Kitap otobiyografik eserle başlıyor, Sovyetlerin devrildiği yıllarda öğrenciliği Moskovada geçmiş, aslen Azerbaycanlı olan Gürcüstan vatandaşının karşılaştığı zorluklardan bahsediliyor. Eserde problemleri hafife alan gencin sonlara doğru olgunlaştığını bizzat görüyorsunuz. Mübalağasız gerçeklikleri, hayatın içinden problemleri ve çözümleri akıcılığı arttırıyor. Modern yazarlar arasında yeni keşfettiğim için üzüldüm, çünkü gerçek anlamda mesleğinin erbabı ve ister yazım tarzı, ister çevirdiği eserlerin uslubu çok güzel. Kitabın sonlarında küçük-küçük hikayeler yer almakta. Kitapta en çok sevdiğim şeylerden biri olaylara komik yaklaşımı (Mejnun kafası) ki en çok alıntı yaptığım kitap oldu :) Aynı zamanda felsefi, sosyolojik, psikolojik konulardaki diğer kahramanlarla konuşmalar, varılan sonuçlar bile gerçekçi, abartıdan uzak olmuş. Olaylara realizmden sapmadan yaptığı yorumlar için tam bir adalet numunesi diye bilirim. Tekrar okur muyum? - Evet, kesinlikle