Kadınların iç dünyasını anlatan kitaplar, edebiyatta hep ilgi uyandırmış ve merakla okunmuştur.
Globalleşen dünyamızda müslüman kadın yazarların iç dünyalarını ve aşklarını anlatan kitaplar
ise okurların daha fazla tercih ettiği kitaplar olmuştur.
Medeniyetler ve kültürlerin birleştiği günümüzde Minare adlı kitabın yazarı Leila Aboulela,
batı dünyasında söz konusu eseri ile kitap okurlarının beğendiği yazardır.
Yazar eserinde; Batı dünyasında kendini arayan Müslüman bir kızın yalnız ve buruk öyküsünü
ele almıştır. Her şey ne kadar güzel başlamıştı oysa... Sudan'da imrenilecek bir hayata sahipti.
Onu seven bir ailesi ve ona âşık olan bir genç adam vardı. Ayrıcalıklı kulüplerde havuzlara girerek,
Avrupa'da alışveriş tatillerine çıkarak ve hizmetçilerle dolu evinde şımartılarak geçen günleri,
siyasi bir darbeyle son buldu.
Bu olaylarla tatlı yaşamın yıkılış? başlamıştı. Şimdi genç kızın ne parası, ne yapabileceği eğitimi,
ne de sığınacağı şefkatli kollar vardı. Dibe vurmuşken, onu arındıracak, geleceğini değiştirecek ve
sığınılacak yeni bir dünya keşfetti. Kendini gizleyerek görünmez olmuştu Sudanlı kız.
Hem tacizkâr gözlerden kendini, hem de temizliğe gittiği evlerden geçmişini saklayabiliyordu.
Bir gün artık yaşlandığını düşünürken, çalıştığı evlerden birinde on dokuz yaşında bir delikanlı
yeniden kalbini kıpırdattı.
Delikanlı ona sahip çıktı. Minare, batı ülkelerinde İslama farklı bakış açısıyla aklımızda pek
çok soru uyandıracak ve belki de ülkemizde her daim güncel 'baş örtüsü meselesi'ne başka bir
gözle bakmamızı sağlayacak.
Müslüman kadın yazarın Minare romanında, kendi iç dünyanızdan mutlaka bir parça
bulacaksınız.