Yaşadıkları meşakkatli hayatın izlerini taşıyan, o yıpranmış, zayıf, çelimsiz halleri dahi seyredenleri korkutmaya yetiyordu. Her şeyini kaybetmiş bir insanın ürkütücü gücünü kuşanmış gibiydiler.
"İçinde hâlâ eski zamanların kimi izleri vardı. Kıvrıla kıvrıla inen dar yokuşlar, çıkmazlar, çoğu harab, yanık yıkık ta olsa cumbalı kafesli tahta evler, türbeler, selviler, nakışlı mezar taşlarıyla küçük mezarlıklar, aynalı çeşmeler vardı. "
Yaşadıkları meşakkatli hayatın izlerini taşıyan, o yıpranmış, zayıf, çelimsiz halleri dahi seyredenleri korkutmaya yetiyordu. Her şeyini kaybetmiş bir insanın ürkütücü gücünü kuşanmış gibiydiler..
Sayfa 72 - İletişim yayınları Mart 2016Kitabı okudu
"Sözler tehlikeliydi. Söz bir kere ağızdan çıktıktan sonra , esrarlı, karanlık,bilinemez bir süreç başlıyor, olacak olanlar bizim hiçbir zaman anlayamayacağımız bir şekilde değişiyordu.. "
Sayfa 105 - İletişim yayınları Mart 2016Kitabı okudu