Mirnanın Elleri sözleri ve alıntılarını, Mirnanın Elleri kitap alıntılarını, Mirnanın Elleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir şeyi çok seversek,o yanımızdayken çok mutlu oluruz.İnsan mutlu olduğunda ne olur,biliyor musun?Havaya yükselir,ta yukarılara, bulutların arasına kadar, tıpkı uçuyormuş gibi.
Hanımlar, Beyler, kusura bakmayın, bu güneş, güneşiniz sizin olsun, bana çok fazla. Bana kendi gölgelerinizden birer parça verin, yeter. İnanın, siz sevmezsiniz belki gölgelerinizi ama, benim gibi kuytularda yaşamaya alışmış biri için idealdir.
Bir yanımda panayır var. Dünyayı rengarenk kurdelelere, kahkahalara boyayan büyük yanılsama. Çılgın, isterik bir dönme dolap. Bir an dursa, insanlar ellerini uzatıp o renklere dokunmaya çalışsalar, parmaklarının boşluğu delip geçtiğini fark edecekler. Ama kimse durmak istemiyor. Diğer yanımda terk edilmiş bir şehir var. Kocaman yalnızlık vadisi. İnsanın ancak gölgesiyle avunabildiği ıssızlık.
Biliyorsun değil mi, isim senin işaretin. Ensene sürülmüş kırmızı boya. Hemen tanımaları, kaybetmemeleri için seni. Bir insanı gerçekten yakalamak o kadar kolaymış gibi.
Mesele yazmak değil eksik parçaları saklandıkları yerden çıkarmak, yapbozun parçalarını bir araya getirebilmek. Bu kayıp parçalar haberim olmadan yavaş yavaş benden çalınmış, onlarla beraber çocukluğumun karmaşık ilişkileri , bütün o belirsiz yüzler bir yerlere çekilmiş, görünmez olmuşlar
Hanımlar, beyler kusura bakmayın , bu güneş, güneşiniz sizin olsun, bana çok fazla. Bana kendi gölgelerinizden birer parça verin, yeter. İnanın, siz sevmezsiniz belki gölgelerinizi ama, benim gibi kuytularda yaşamaya alışmış biri için idealdir.
Öyle insan kokuyordu ki.Teninde mutlu bir koku vardı.Süt gibi.Parmaklarım ne zamandır ılık boynundaydı zaten. Elimin altında usulca atan nabzı beni çileden çıkarıyordu.Huzurlu , engelsiz akıp giden bir hayat.
Bu evin içinde bir yabancıyım ben. Annemle babamın hiç tanışmadıkları çocukları.Onlar başka bir çocuğu sevdilerm, benim adımla çağrılan, benim yüzümü taşıyan başka bir çocuğu, güçlü, kimseyi hayal kırıklığına uğratmamış birini. Ben öyle çok kusurluydum ki! Öyle çok yorgundum ki !
Çoğu insan bir çiçeğin yaprağının ne kadar yumuşak olabileceğini unutmuştu. Bu acımasız yumuşaklık onları sarstı. Önceleri kesik, yabanıl hareketlerle ellerini yavaşça değdirip kaçırdılar, ama sonra bulduğu sıcak toprak parçasından ayrılmak istemeyen üşümüş, yorgun bir hayvan gibi kendilerini ona bıraktılar