Kitabı elime alınca bu kadar çok seveceğimi hiç tahmin etmemiştım. İlk sayfadan son sayfaya kadar sinirden köpürerek ve nefesimi tutarak okudum. Kitaptaki bir karakterden öylesine nefret ettim ki, kitabın içine dalıp parçalayasım geldi. Kitapta asla detay yok, tekrar yok. Yazar duyguları uzun uzun anlatmaktansa o duygulara yol açan atmosferi son derece başarılı bir şekilde hissettirmiş. Hissettikce öfkeleniyor, öfkelendikce kitabın içine daha bir gömülüyorsunuz.
Bir romantik kitapta süslü cümleler ve duygusal yolculuklar basit anlatımla bile etkileyici olurken, Misafir Öğrenci gibi psikolojik gerilimde bunu hissettirmek zordur. Yazar bunu başarmış. Okuyucuyu doyuran, duygudan duyguya sürükleyen ve sinir katsayımızı artıran harika bir anlatıma sahipti. Elbette bu yazarın azımsanmayacak bir başarısı. Ana karakterden birinin yaşadığı gerginliği, sinirden ellerinin titremesini, yaşadığı sinir bozucu durumları neredeyse hissediyorsunuz.
Psikolojik gerilim ve gizemin harmanlandığı pek çok kitap okuduk. Kimini okuyup geçtik, kimi iz bıraktı, kimi de bizi yordu. Böyle güzeline denk gelmek nadiren yakalanabilen bir şans. Üzerinden biraz zaman geçse, unutup tekrar okusam dediklerimden. Şiddetle tavsiye ediyorum