Bilgelik,Ezoterizm ve Sayılar

Mısır Mucizesi

R. A. Schwaller de Lubicz
İnsan kendi içinde varlığının gerekçesini ve ardından varlığının nedenini aramıştır; kendi ölçüleri dahilinde, bütünün tekâmülü için belli bir düzen varsaymıştır. Kendi ölçüleri dâhilinde! Somut ve tanımlanabilir bir kökensel Neden bulamadığı için, Neden'i Tanrı diye adlandırır.
Bir hiyeroglifin anlamlarını çözebilmek için, tasvir edilen şeyin niteliklerini ve işlevlerini araştırmak gerekir; bir im/işaret birçok parçadan oluşuyorsa, onu oluşturan parçaların sentezini yaşayan anlamları içinde yapmak gerekir. Bu, betimlemede mutlak bir doğruluk gerektirir ve hiçbir yanlış bilgiye ya da ihmale izin vermez; ayrıca simetrinin bir ifade biçimi olduğunu, fakat estetik bir amacının olmadığını unutmamak gerekir.
Reklam
Mısırlı Bilgelerin gizli öğretisi esasen bir tür vahiydir. Vahyedilen şey akıl yoluyla kavranamaz, çünkü burada Vahiy, bizzat edimiyle kanıtlanan bir akıldışılığa ait âni ve düşünceden bağımsız (bir apaçıklık) bir görü olarak anlaşılmaktadır.
Gerçeklik değişmez bir veriden ibarettir; oysa ki maddi olay daima değişkendir; bu sebeple mitin çağrıştırdığı anlam Gerçekliktir ve mitin üzerine inşa edildiği maddi imge "toza dönen tozdan" başka bir şey değildir. Bununla birlikte, sıradan insan bu yanılsamaya yaslanır ve hakikati sembolün çağrıştırdığı şeyde aramak yerine, sembole hakikat anlamını verir.
Evrendeki her şey salt var olduğu için canlıdır ve canlı bir şey olarak -mineraller dâhil- var olması itibarıyla, bütün tekâmül süresince ve tekâmülünün kaynağına döndüğü âna dek canlı kalacaktır. Bu Osiris yasasıdır; evrensellikten ayrılan tekil ritmin son bulduğu âna dek varlığını sürdüren sürekli yeniden canlanmalar döngüsünün yasasıdır.
Genel olarak sembolizm, kelimelerin doğrudan doğruya aktaramadığı, yalnızca dolaylı ifade ettiği bir kavrayışı çağrıştırır.
Reklam