Misyonerlik Karşısında Türkiye

Samiha Ayverdi

Oldest Misyonerlik Karşısında Türkiye Quotes

You can find Oldest Misyonerlik Karşısında Türkiye quotes, oldest Misyonerlik Karşısında Türkiye book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Zira,kendi iç âleminin sultanı olan kimse,tahtına tacına,cümle âlemin başını eğdirmek gibi küçük hevesler uğruna başlar kesmek, canlar yakmak, ocaklar söndürmek küçüklüğüne düşmezler
Sayfa 15
"Ey gaafil ve cahil biristiyan kardeşlerimiz! Allah'ın kulu ve Hazret-i Muhammed'in ümmeti olan biz müslümanları neden taciz ediyor, kendi halimize bırakmıyorsunuz? Biz müslüman olmakla zaten hidayete ermiş ve kurtulmuş bir ümmetiz. Onun için de, sizin kurtuluş müjdenize ihtiyacımız yoktur Asıl kurtuluşa ihtiyacı olan sizlersiniz. Çünkü biz, Hazret-i İsa'yı Hak peygamberi olarak tanıdığımız halde siz Hazret-i Muhammed'i tasdik etmiyor, üstelik O'nun ümmetini yoldan çıkarmak için bu kadar zahmet ve külfetlere giriyorsunuz."
Reklam
Türkler arasında Hıristiyanlığın yayılması, milli bekâmız için bir tehlike teşkil ettiği gibi, misyonerlik faaliyetlerinin dini olduğu kadar emperyalist gayesi de bulunduğunu bilmemiz yerinde olur.
Misyonerler, propagandaları ile zalimi mazlum, mazlumu zâlim yaparlar. Bunun canlı örneklerini, Osmanlı döneminde, Ermenilerce işlenen cinayetlerin ve toplu katliamların Müslüman Türklere yükletilmek istenmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti'nden hesap sorma heveslerinde görmekteyiz.
Eğer biz Türkler, patronajımız altında yaşayan kavimlerin vicdan ve îmânlarına saygı göstermeyip türlü yollarla onları kendi inancımıza getirmeyi bir prensip kabul edip sizin sisteminiz gereğince tatbik etmiş olsaydık, bugün Balkanlarda tek Bulgar, tek Sırp, tek Rumen ve hatta Yunanlı kalmazdı. Ya Müslümanlığı kabul ederler ya başka diyarlara göç etmeye mecbur edilir veya imhâ edilirlerdi. Fakat idâremiz altında altı yüz sene iktisâdî, içtimâî, vicdânî hürriyetleri ne sahip olarak yaşamış olan bu milletler, ne yazık ki istiklâllerini ele alır almaz, sanat eserlerimiz de dâhil, Rumeli'den Türklüğün kökünü kazıdılar.
Hayal, daima tatlıdır. Ama bâzı hayaller, şeker yalayan çocuklar gibi yalnız onunla oyalanıp kendini aldatanlara zevk verir. Başkalarının ağzını tatlandırmaz.
Reklam
İngiliz misyoneri ile konuşan Afrikalı ve güngörmüş bir ihtiyarın şu veciz cümleleri ne kadar isabetle belirtmiştir. "Siz memleketimize geldiğiniz zaman bizim topraklarımız, sizin de mukaddes kitabınız vardı. Şimdi ise bizim mukaddes kitabımız, sizin ise topraklarınız var."
18. Yüzyıl İngiltere'nin İstanbul Sefiri Sir James Porter. Ah Osmanlı ah
"Türkiye'de yol kesmek vak'alarıyla ev soygunculukları ve hatta dolandırıcılık, yankesicilik vak'aları âdeta meçhul gibidir. Harp hâlinde olsun, sulh hâlinde olsun, yollar da evler de emindir.
İstanbul'da birkaç sene kalıp tetkiklerde bulunduktan sonra intibâlarını Paris'te neşreden târihçi Abdolonyme Ubicini'de, o devrin Türkiye'sindeki emniyet ve huzûru şöyle anlatır: "Bu muazzam taht şehrinde dükkâncı, namaz saatlerinde dükkânını açık bırakıp gider ve geceleri de evlerin kapıları basit bir mandalla kapatılır. Böyle olduğu halde senede üç dört hırsızlık vak'ası bile olmaz. Halbuki ahalisi sırf hıristiyan olan Galata ve Beyoğlu'nda hırsızlık ve cinâyet vak'aları duyulmayan gün yoktur."
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.