"Anneanne Hamm-Hamm ne demişti?" diye sordum.
"Güvenlik, mutluluk ve aşk... Hepsi senin içinde."
İçimi yokladım. Kasık bölgemdeki sancının dışında pek fazla bir şey bulamadım. Mutluluktan eser olmadığı ise kesindi.
En kötüsü sinekler. Tadı daha kötü olan başka bir şey yoktur herhalde. Ama biz kurbağalar başka bir şey yiyemiyoruz işte. Ah Tanrım, kızartılmış dana pirzola yiyebilmek için neler vermezdim.
İnsanlardan bazıları bizi okşamaya bile cesaret etmişti. Yaşananlar aslında hiç de tehlikeli görünmüyordu. "Belki," diye düşündüm yaşlıca bir bayanın bana uzattığı elmayı afiyetle çiğnerken, "insanların hepsi kötü değildir."