Moda, günlük yaşamın her alanına yayılmış ancak Türkçe kaynaklarda geniş ve detaylı bir araştırmaya konu edilmemiş bir olgudur. Bu da modanın Türkiye’de henüz sistematik olarak ele alınmadığını gösterir. Moda eleştiriye açık diğer tüm değerlerin ötesinde, belirli taraflarca eleştirilemez ve totaliter kabul edilmektedir. Modaya dair olan şey ne kadar tartışılan ve göze batan bir zevk olsa bile güzel kabul edilir. Bu kitle kültürü sayesinde moda sarsılmayan bir otoriteye kavuşur. Giysilerimiz dünya hakkında sahip olduğumuz görüşlerimizin yansımasıdır. Moda üreticileri de bir trendi tasarlarken onun, belirli bir dünya görüşünü temsil etmesine dikkat ederler. Dünya üzerindeki her kültürün kıyafetlerden beklentisi farklıdır. Arapça’da “Libas”, bedeni saklamak ve korumaktır. İtalyanca’da “Costume” alışkanlık, töre ve davranış manasına gelmekte, İngilizce’de kullanılan “Dress” kelimesi ise düzeltmek, süslemek anlamındadır. Geleneksel toplumlarda, ihtilallerle birlikte giyim hiyerarşisinin bozulması ile birlikte dillerde giysileri niteleyen anlam farklılıkları kaybolmuş ve yerini “Moda” almıştır. Fatma Barbarosoğlu’nun kaleme aldığı çalışmada, modernleşme sürecinde moda ve zihniyet ilişkileri belirlenmeye çalışılmış, Osmanlı Cemiyetinin modernleşme macerası ve geleneksel zihniyetin modayı kavrayış özellikleri üzerinde durulmuştur.
