Milliyetçilik

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce - Cilt 4

Kolektif

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce - Cilt 4 Sözleri ve Alıntıları

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce - Cilt 4 sözleri ve alıntılarını, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce - Cilt 4 kitap alıntılarını, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce - Cilt 4 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan Hakları ve Demokrasiye Kuşkucu Bakış
Osmanlı-Türk yöneticileri, Batı'nın insan hakları ve demokrasi gibi sloganları sömürgeci amaçlar için kullandığından şikayetçi olmakla fazla haksız sayılmazlar. Onların sürekli, Hristiyanlara eziyet etmek ve reform yapmamakla suçlayan Batılı devletlerin, bu yoldaki reform girişimlerini, pek de sevimli karşılamadıkları ve hatta engel olduklarına ilişkin sayısız örnek vardır. Bu nedenle de Batılı devletler, imparatorluktaki reformcu girişimleri desteklemek yerine, bu tür girişimlerin yarattığı iktidar boşluklarını fırsat bilerek Osmanlı topraklarını işgal etmeyi tercih etmişlerdir. Bu tarihsel gerçeklere rağmen Batılıların müdahalelerini 'insanî müdahale' olarak savunmaları, Osmanlı-Türk yönetici ve muhalefet çevrelerinde, insan hakları ve demokrasi gibi sloganları, emperyalizm ve sömürgecilikle bir ve aynı şey olarak görmeleri ve bu nedenle de bu kavramlara mesafe koyma, hatta düşman olma eğilimlerini doğurmuştur. Bugün bile, Türkiye'de insan hakları, demokrasi gibi kavramların, büyük ölçüde 'Batılı devletlerin bizleri bölmeye yönelik oyunu' çerçevesinde değerlendirilmesi, bu tarihî miras nedeniyledir.
Modernist milliyetçilik ile sivil milliyetçilik arasındaki temel fark, ilkinin siyasi katılım konusundaki şüphesi ve isteksizliğidir. Modernist milliyetçilik topyekun kültürel dönüşümü gerekli kılan Batılılaşma hedefine sıkı sıkıya bağlı olduğu için yerel, geleneksel veya dinî toplumsal kimlik ve taleplerin ifadesini sakıncalı ve hatta tehlikeli bulur. Etnik milliyetçiliğe benzeş şekilde, modernist milliyetçilik için de siyasi katılım ikincil öneme sahip bir unsurdur: esas hedefi milli birlik ve bütünlük çerçevesinde toplumsal dönüşüm teşkil eder. Modernist milliyetçilik için milli bütünlük, Batılılaşmış, laik, modern bireylerin benzeşliğinden doğan, yani türdeşlik ile gerçekleştirilen bir bütünlüktür.
Reklam
Nihal Atsız kendini siyasal olarak ırkçı, Türkçü ve Turancı olarak tanımlıyor. Türkçü, ‘Türk ırkının üstünlüğüne inanmış kimsedir.’ Turancılık ise Türkçülüğün kısa gelecekteki siyasal amacıdır. Güven Bakırezer
Sayfa 355 - Cilt 4
Ülküler Taarruzidir - Nihal Atsız
Bir millet için en büyük tehlikelerden biri barış ve dostluk afyonu yutarak uyumaktır.
Sayfa 1014 - Milliyetçilik, Cilt 4
Uluslar ebedî değildirler. Başlamışlardır, biteceklerdir. Ernest Renan
Türk ulusçuluğunun formülasyonunda, Kant'ın Aydınlanma ile 'bilmeye cesaret etme' arasında kurduğu özdeşlik, kişisel bunalımlara yol açabileceği düşüncesiyle ancak koşullu olarak kabul edilir. Akıl yürütme kolektif vicdanın ve ulusal vazife anlayışının karşısında geriye çekilir. Birey, gönüllü olarak ulus-devletin manevi şahsiyeti karşısında boyun eğer.
Reklam
Yaşamak, daima büyük tehlikelere atılarak, büyük bedeller ödeyerek büyük vecdleri aramaktır. Bundan dolayıdır ki insanca en kıymetli eşya, kendileri için en faydalı olan şeyler değil, en çok vecd veren şeylerdir. Z. Gökalp
Ülkücü Hareket- MHP
Prof.Dr. Necmeddin Hacıeminoğlu, milliyetçiliği şöyle tarif eder:" Milliyetçilik, ne kendisine zıt fikirlere karşı doğmuş bir tepki hareketidir,ne de bir takım tezlerin anti-tezidir. O, bir dünya görüşü ve fikir sistemi olarak başlı başına bir tezdir" Buna göre milliyetçilik bir vasıta değil bir gayedir ve bu yüzden sadece siyasi doktrin değil, düşünce sistemidir.
Sayfa 665 - İletişimKitabı okuyacak
...başardığımız ve başaracağımız inkılâpların amacı Türkiye Cumhuriyeti'nin halkını hem ruhen hem de şeklen tamami ile modern ve medeni hale getirmektir. M. K. Atatürk
Reklam
KÖTÜ ADAMLARDAN MUHTEŞEM EDEBİYATLAR ÇIKAR
[...] ben herkesin sevdiği insanları sevmeğe mecbur değilim. Hele psikanalizin ortaya koyduğu hakikatlerden sonra; tahteşşuurlarındaki zulmetlerle, gönüllerinde yaşayan ifritlerle hiçbir insanı sevilmeğe layık bulmuyorum. Bütün didinmelerden sonra büyük kainat manzumesinde meçhul bir zerre olacağımızı düşünüyor ve bu kadar boş bir neticeye varmadan önceki şu kısa misafirlikte insanların vicdanına karışmak hamakatini gösterenlere acıyorum. Hiçbir hakiki bahtiyarlığın bulunmadığına kani olduğum dünyada tek vazife ve teselli bildiğim ülkü, şahıslardan sıyrılmış yüksek bir duygu ve düşüncedir. O çirkin yüzlü ölümü bile güzelleştirip bir sevgili gibi bağrımıza bastırır [...] Acıların önünde bizi granit heykeller gibi susturur. Ben bu yolun üzerindeyim. Mazide ve istikbalde yaşıyarak, fakat bugünden iğrenerek bu yolun üzerindeyim [...] H. N. Atsız
Sayfa 371Kitabı okudu
Milliyetçilik
Türkiye'de siyaset-ötesi ve ideolojiler-üstü bir temel ilke hükmündedir, milliyetçilik.
Sayfa 15 - İletişimKitabı okuyor