Modern Türkiye'nin Doğuşu

Bernard Lewis

Modern Türkiye'nin Doğuşu Quotes

You can find Modern Türkiye'nin Doğuşu quotes, Modern Türkiye'nin Doğuşu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Maliye her zaman için reform yanlılarının en zayıf yanı olmuştu. Şimdi ise hazine tamtakırdı, askerin maaşı ödenememişti, bu cendere içindeki halk da gittikçe daha çok Avrupa’ya ve reformculara düşman kesiliyordu. Hükümet bir süreliğine Galatalı yerel bankerlerden yüksek faizlerle kısa vadeli borç almayı başarmıştı. Kırım Savaşı sırasında ise harp masrafı olarak İngiliz ve Fransız müttefiklerinden çeşitli borçlar almıştı.
Sayfa 167 - Arkadaş yayınlarıKitabı okudu
Önsöz’den
Kürt sorunu, Kürtlerin yaşam alanının Türkiye, İran ve Irak arasında bölünmüş olmasından dolayı karmaşık bir haldeydi. Suriye ve Kafkas cumhuriyetlerinde de küçük gruplar mevcuttu. Bütün bu ülkelerden Türkiye en açık ve ve serbest olanıydı. Dolayısıyla asal Kürt hareketinin Türk rejimine karşı yönelmesi kaçınılmazdı. Elbette Türk devletinin istikrarını bozmak isteyen diğer taraflardan, özellikle, İran ve Suriye’den ve Sovyetler Birliği’nden yardım alabilmekteydiler.
Sayfa 21 - Arkadaş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yazarın önsözünden..
Türkiye’ye ilk kez bir öğrenciyken adım attım. Çoğu Batılının aksine Türkiye’ye batıdan değil, tezim üzerine çalışmalarını yaptığım Suriye’den geçtim. Tabiri caizse, Türkiye’ye şimdiki zamandan ve batıdan değil, geçmiş zamandan ve güneyden gittim. Bu geçen bana Türkiye’yi, tarihini ve kültürünü daha iyi anlamamı sağladım. Kuşkusuz laik, modern ve demokratik bir ulus devlet yaratmak uğrunda sergilenen o kesintisiz gayreti değerlendirirken Türklerin üstlendikleri yükün ağırlığını, karşılaştıkları zorlukların daha net biçimde farkındaydım ve neticede, başarılarının niteliği ve büyüklüğünü daha iyi takdir edebiliyordum.
Sayfa 10 - Arkadaş yayınlarıKitabı okudu
İslamiyet Türk halkında çok derin köklere sahiptir. Kuruluşundan yıkılışına kadar Osmanlı İmparatorluğu İslam gücünün ve inancının gelişmesine ya da savunulmasına adanmış bir devlet olmuştu. Klasik Müslüman kültürlerinin miras aldığı gelenekler Türk düşüncesi, yaşamı ve edebiyatının içine işlemişti. Her ne kadar bu gelenekler yeni ve farklı bir şeye dönüşse de temelde sarsılmaz olarak İslamî karakterini sürdürüyordu.
Sovyetler'in Latin harflerine geçiş politikasındaki amaçlardan birisi İslam etkisini azaltmaktı. Kuşkusuz diğer bir amaç da Sovyetler Birliği'ndeki Türklerle Türkiye'deki Türklerin temasını koparmaktı. Zira Türkiye hâlâ Arap yazısı kullanıyordu. Buna karşıt bir düşünce ise, yani farklı Türk halkları arasındaki teması sürdürme düşüncesi, bazı Türk milliyetçilerini Türkiye'de Latin alfabesini benimseme yönünde harekete geçirdi. Nihayet bu başarılınca da, karşı hamle olarak Sovyetler Latin yazısını terk edip Kiril yazısını aldılar ve böylece Sovyet Türkleriyle Türkiye Türkleri arasında yeniden bir kopukluk yarattılar.
Sayfa 583 - Arkadaş YayınlarıKitabı okudu
Ümmet ve Millet
Ermeniler, bilgili bir Fransız ziyaretçi tarafından, Osmanlı İmparatorluğuna en sadık ve Türklerin en çok güvendiği azınlık grubu olarak tanımlanmıştı. Değişim on dokuzuncu yüzyılın ilk çeyreğinde, Kafkasların Ruslar tarafından ele geçirilmesiyle başladı. O bölgede bir Ermeni kilisesi kuruldu ve tanındı. Ayrıca Ermeni idareciler tarafından yönetilen bölgeler ve Ermeni generaller tarafından komuta edilen ordular ortaya çıktı. Bir yandan Rus Ermenistan'ının siyasî ve kültürel etkisi, öte yandan gelen yeni milliyetçi ve özgürlükçü fikirler Osmanlı Ermenilerini, özellikle orta sınıfa mensup olanları çok şiddetli biçimde etkisi altına aldı. Bu da ateşli, aktif bir Ermeni milliyetçiliği hareketinin büyümesini sağladı.
Sayfa 482 - Arkadaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
798 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.