“Türkiye’de 19. yüzyılın ikici yarısında yaşanan modernite batı Avrupa’da olduğu gibi iç dinamiklerden kaynaklanmak yerine dış dinamiklerden kaynaklanmakta, dolayısıyla içte önemli dirençlerle karşılaşmaktadır. Bu direncin dayanağını yaşanmaya başlayan değişimin kavramsallaştırılmasındaki çerçeve oluşturmaktadır. Bu açıklama Batı-Doğu karşıtlığı üzerine oturtulmakta ve yaşanan değişim modernleşme olarak değil “Batılılaşma” halinde tanımlanmaktadır. Modernleşme her ülkenin yaşamadı gereken kaçınılmaz bir değişmeyi anlatırken, Batılılaşma kimlik kaybına, bir özenti olmaya işaret etmektedir.”
Ne güzel anlatmış hocam. Daha güzel anlatılamazdı modernitenin Batılılaşma olmadığı gerçeği. Kalemine sağlık hocam