Edebiyatın Dünü ve Yarını

Modernizm ve Postmodernizm

Semih Gümüş

Modernizm ve Postmodernizm Gönderileri

Modernizm ve Postmodernizm kitaplarını, Modernizm ve Postmodernizm sözleri ve alıntılarını, Modernizm ve Postmodernizm yazarlarını, Modernizm ve Postmodernizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Perry Anderson parlak bir çözümlemeyle, “Modernizme amacını ve itici gücünü veren şey, hâlâ modernleşmemiş olanın, sanayi öncesi dönemin bıraktığı mirasın varlığını sürdürmesiyken,” diyor, “postmodernizm o mesafenin kapandığının, dünyada sermayenin doldurmadığı tek boşluk kalmadığının göstergesidir.”
Bireylik kavramının sinir uçlarını gerdiği kafalarda, çoğunluğun değerlerini benimseyip sürüleşen yüceltilir. Postmodern, modernizmin dünyayı yeniden yaratacak kertede yücelttiği bireylik anıtları karşısında, Katolik düsturlarla yaşamayı seçer. Bireylerin kendi için ahlak anlayışını yadsıyan postmodernizmin bayrağında, beyaz üstüne kırmızı harflerle, Yaşasın toplumsal ahlak! yazısı dalgalanıyor. Postmodernizmin minare gölgesi şimdi ancak buraya uzanabilmiştir.
Reklam
1980’lerden sonra toplumsal yapıdaki derin altüst oluşun yanı sıra, kültür alanlarındaki kayma ve çöküntü ile edebiyattaki popüler olana tapınç, postmodernizmin bizdeki verimli toprağını oluşturdu. Medyanın edebiyatı keşfi ve –şimdilerde artık yalnızca maskeyle dolaşıma soktuğu– ünlü yazar merakı, piyasanın yayıncıları ve yazarları içine çeken göz kamaştırıcı anaforu, genç yazarların dikensiz yollardan yürünebileceği yanılgısı, soyutlamalardan uzak ama somut olana yatkın düşünme biçimleri, dolayısıyla düşünce üretimindeki kısırlık, bir çift kelamı kutsal söz sanan yetersizlik, paranın eleştiriyi bile yolundan çıkarabildiği iktidar tutkusu, edebiyatımızın postmodern zamanlarının kült davranışları olarak duvarın üstüne dizilmiştir.
Ne ki, yazdığı romanların postmodern biçim ve içerik bireşimiyle öne çıkan Orhan Pamuk, aslında modernist gelenekten yararlanmış, onun içinde kimliğini bulmuştu ve bugün bile bir yüzüyle modernizme dönüktür. Öbür yüzüyle de, Berna Moran’ın Kara Kitap’ı postmodern bir roman olarak nitelemesinden sonra, bugünün dünyasının yazarı olmayı da benimsediği için, postmodernizme daha yakın duruyor. Yalnızca metinlerarası ilişki, pastiş, üstkurmaca tekniklerinden yararlandığı için değil (bu teknikleri en iyi o kullandı), bir düşünce ve duygu yakınlığı içinde de postmodernizmle iç içe durduğu söylenebilir.
Neye yarar, herkesçe anlaşılır popüler romanlarla edebiyatın geniş yığınlara indirildiğini savunmak? Oraya düşen nitelikli edebiyatçı da kendini bir türlü içinden çıkamadığı bir sarmalın içinde bulur. Yalınkat edebiyattan hoşnut kalanların sonunda edebiyatla kalıcı ilişki kurmadıklarını, büsbütün koptuklarını görmek aynı soruyu getirir: Neye yarar, edebiyatı aşağıya çekmek?
1980’lerden sonraki durgunluk ve düşüş döneminde Batı’daki yenilikçi, postmodern biçimleri alan yazarlar, buldukları yeni anlatım tekniklerine kendilerine özgü biçimler kazandırmaya çalıştı çalışmasına, ama sonunda onlar da, Orhan Pamuk’un romanları dışında, tekil örnekler olarak kalıp unutuldu, yeni yollar açma fırsatı tanıyan sağlam örneklere dönüşemedi.
Reklam
303 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.