toplumla bireyin arasındaki kopmanın, aynı zamanda hem siyasal bir ütopyanın yaratılmasına, hem de hakikatle, kibir ve görünüşün peşinden sürüklenen toplumu birbirinin karşıtı olarak gören bir bireyin yalnızlığına hükmettiğini de kabul etmemiz gerekir.